6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31669 Esas 2020/72 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/31669
Karar No: 2020/72
Karar Tarihi: 21.01.2020

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31669 Esas 2020/72 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığına karar verilmiştir. Ancak, sanığın lehine olan CMK'nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunmasına rağmen hükümde tartışılmaması adil yargılama ilkesine aykırıdır. Ayrıca, suça konu emvalin yakacak niteliğinde olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 91/1-2. cümlesinin göz ardı edilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmemesi de hüküm bozma nedenleri olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, HÜKMÜN BOZULMASINA karar verilmiştir. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nin 231/5. maddesi: Tutuklama talebinin reddi veya serbest bırakılma kararının verilmesi halinde, tutuklamaya yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Bu hüküm, tutuklama kararı vermede itiraz nedenidir.
- 6831 sayılı Kamu Malı İdaresi Tasarrufu Hakkında Kanun: Kamu görevlilerinin görevi nedeniyle veya görevi ile ilgisi olmayan bir şekilde kamuya ait her türlü para, mal ve hakları çeşitli şekillerde zimmetlerine geçirmeleri, sahiplerinden izinsiz olarak bunları satmaları veya kullanmaları suç sayılır.
- 91/1-2. cümle: Kamu görevlisi konumundaki kişilerin, kamu mallarını hukuka aykırı olarak kullanmaları halinde cezalandırılması öngörülmektedir.
- 5320
19. Ceza Dairesi         2019/31669 E.  ,  2020/72 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Sanığa; lehine olan CMK"nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, dosya üzerinde somut zarar oluşup oluşmadığı tespit edilmeden sanığın zararı gidermediği biçimindeki soyut gerekçe ile uygulama yapılarak adil yargılama ilkesine aykırı davranılması,
    Kabule göre de,
    Suça konu emvalin yakacak niteliğinde olması karşısında, 6831 sayılı Kanunun 91/1-2. cümlesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.