Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13124
Karar No: 2018/4948
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13124 Esas 2018/4948 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir kazanın iş kazası olduğunun tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme davacının talebini kabul etmiştir. Ancak davalılar kararı temyiz etmişlerdir. Dosyadaki kayıt ve belgeler incelendiğinde, davacının sigortalı olmadığı ve yaşanan olayın iş kazası olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bozulmuştur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığın oluşması için ilk koşul hizmet akdinin unsurlarının bulunması gerekmektedir. Hizmet akdi, Borçlar Kanunu'nun 313. maddesi gereği iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. İstisna akdinde ise müteahhit, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. Hizmet akdini karakterize eden unsurlar; \"ücret\", \"bağımlılık\" ve \"zaman\" olarak sıralanabilir. Hizmet akdinde belirli bir süre çalışmak ön planda iken, istisna akdinde zaman belirleyici olmayıp sonuç ön planda tutulmaktadır.
21. Hukuk Dairesi         2016/13124 E.  ,  2018/4948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 24/02/2010 tarihinde yaşadığı kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının kaza tarihinde davalı işyerinden yapılan hizmet bildiriminin bulunmadığı, Kurum tarafından yapılan denetim sonucunda davacının davalı işyerinde sigortalı çalışmasının tespit edilememesi nedeniyle iş kazası olmadığının kabul edildiği, davacının 24/02/2010 tarihinde düşme şikayetiyle hastaneye başvurduğu, davacı ile davalı şirketin ortaklarından ...arasında imzalanan 16/03/2009 tarihli "Daire Satış Protokolü"nde ..."e ait 632 ada 16 parsel 15 nolu dairenin davacıya 70.000 TL"ye satıldığının, 33.000 TL"sinin nakit alındığının, geriye kalan 37.000 TL"nin ise sıva, boya, fayans işçiliği ile ödeneceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul hizmet akdinin unsurlarının bulunmasıdır.
    Hizmet akdi, Borçlar Kanunu"nun 313. maddesinde belirlendiği üzere; iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu"nun 353. maddesinde düzenlenen istisna akti ise; “İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizameder. ” şeklinde tanımlanmaktadır.
    İstisna akdinde müteahhit, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur . Müteahhit, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser; bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. Müteahhidin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır.
    Hizmet akdini karakterize eden unsurlar; “ücret”, “bağımlılık” ve “zaman” olarak sıralanabilir. Hizmet akdinde belirli bir süre çalışmak ön planda iken, istisna akdinde zaman belirleyici olmayıp sonuç ön planda tutulmaktadır. Hizmet akdinde işçinin işi ifa, özen gösterme, sadakat borcuna karşılık, işverenin ücret ödeme, ihtimam ve yardım gibi borçları bulunmaktadır.
    Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan, Borçlar Kanunu"nun 313. maddesinin öngördüğü çerçeve içinde, zaman ve bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine dayanıyor demektir. Bilindiği üzere zaman unsuru çalışmanın, işgücünün belirli ya da belirli olmayan bir süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmayı kapsamaktadır.
    Hiç kuşkusuz çalışan, bu süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğu ve denetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada söz konusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır. Eğer ki çalışan, işgücünü belirli ya da belirli olmayan bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir.
    Somut olayda, davacı ile davalı şirketin ortaklarından ...arasında imzalanan 16/03/2009 tarihli "Daire Satış Protokolü" taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akti değil istisna akti olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı olmadığı ve 24/02/2010 tarihinde yaşanan olayın iş kazası olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ye iadesine,
    17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi