3. Hukuk Dairesi 2020/795 E. , 2020/4282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK.AV....
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında optik sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmenin 6.1.18 ve 7.2 madde hükümlerine dayanarak ve haksız bir şekilde ceza uyguladığını ileri sürerek, davalı tarafından verilen cezanın iptaline, davalı kurumdan olan alacaklarından haksız yere mahsup edilerek tahsil edilen cezai şartın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre,davacının taraflar arasında imzalanan 10.01.2012 tarihli S.G.K optik sözleşmesinin 6.1.15.maddesini ihlal ettiği ve davalı idare tarafından uygulanan cezai işlemin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada davacı, davalı ile aralarında optik sözleşmesi imzalandığını, davalı kurum tarafından sahte reçete fatura edildiği iddiasıyla sözleşmenin 6.1.18 ve 7.2 maddeleri gereğince sözleşmenin 2 yıl süre ile feshi ile tarafına para cezası uygulandığını , bu cezaların iptaline ve davalı kurumdan olan alacaklarından mahsup edilen cezai şartın istirdatına karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,davacı tarafın, davalı kurum tarafından yapılan cezai işleme konu fiillerin gerçekleşmediğine ilişkin bir talepte bulunmamakta olup cezanın uygulanışında hukuka aykırılık olduğu iddiasında bulunduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 20.06.2012 tarihli "Sosyal Güvenlik Kurumu Optik Sözleşmesi" 7.2 maddesinin değil, olay tarihinde yürürlükte bulunan 26.01.2011 tarihli "2011 Sosyal güvenlik Kurumu Optik Sözleşmesi"nin 6.3.14 maddesinin uygulanarak aynı fatura dönemindeki birden fazla ihlal için tek ceza olan 20.000,00 TL"nin uygulanması gerektiğinden bahisle davacının 20.000,00
TL cezai şarttan dolayı davalıya borçlu olduğunun, 40.000,00 TL cezai şarttan borçlu olmadığının tespiti ile 26.01.2011 tarihli "2011 Sosyal Güvenlik Kurumu Optik Sözleşmesi" nin 6.3.14 maddesi uygulanarak aynı fatura dönemindeki birden fazla ihlal bakımından öngörülen 6 ay süreyle fesih yaptırımının uygulanması gerektiğinden sözleşme yapmaktan men kararının 2 yıl değil 6 ay olarak uygulanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, davacının tanık deliline dayandığı da nazara alındığında, salt davalı kurumun kendi yaptığı teftişinde aldığı ifadelere itibar ederek hüküm kurması doğru görülmemiştir. Uyuşmazlık, maddi vakıaya ilişkin olmakla davaya konu işlemin bizatihi konusunu oluşturanların HMK madde 31 uyarınca Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında olmak üzere tanık olarak dinlenmesi mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle soruşturma sırasında dinlenen tanıklar dinlenildikten sonra dosya yeni bir bilirkişi veya kuruluna tevdi edilip, rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.