![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/20460
Karar No: 2021/10550
Karar Tarihi: 04.10.2021
Danıştay 6. Daire 2019/20460 Esas 2021/10550 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20460
Karar No : 2021/10550
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) : ... Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. ...
3- (DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL)
... Belediye Başkanlığı/...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi ve Şişli İlçesi sınırları içerisinde ... semtini kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen ve 14.04.2016-13.05.2016 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Beyoğlu- Şişli İlçeleri ... Tarihi Sit Alanları Koruma Amaçlı ve Etkileşim Geçiş Sahası Nazım İmar Planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun ulaşım sisteminin doğru kurgulanmadığı, çevre planlarla uyumlu hazırlanmadığı, planlama sınırının doğru belirlenmediği bu nedenle plan bütünlüğünün bozulduğu, planlama bölgesi içinde işaretlenen tarihi sit alanları için plan paftasında bir kullanım getirilmemesinin alanda belirsizliğe yol açtığı, Sit bölgesinin etkileşim geçiş sahası ile ilgili plan kararı üretilemediği, donatı standardı hesaplamasında somut veriler olmaması nedeniyle donatı standardının belirsiz olduğu, yapılan hesaplamalara göre sosyal donatı standardının düşük olduğu, tarihi sit alanı çevresinde birdenbire 10 kat yapılaşmaya gidilmesinin şehircilik ilkelerine ters düştüğü, nüfus yoğunluğunun tarihi sit alanı ve tarihi yarımada kimliği ile uyuşmadığı, plan notu ile konut alanında öğrenci yurdu yapılmasının önünün açılmasının planlama tekniğine uymadığı, plan notundaki yoğunluk hesabının belirsizliğe yol açtığı gerekçesiyle istemin kabulü, mahkeme kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 04/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırılı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
İdari Yargıda iptal davası, kural olarak ilgililerin haklarını ve çıkarlarını korumanın yanında, yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasını gerçekleştirmeye yönelik davalardır. Bu özelliği ile iptal davalarının objektif ve soyut nitelikte bir dava türü olduğu teoride genel olarak ifade edilmekle birlikte, istisnai olarak, iptal davalarının subjektif ve somut nitelikte örneklerinin de olduğu uygulamada gözlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. İptal davası açabilmenin menfaat ihlali şartına bağlanması ile idari işlemle ilgisiz kişilerin dava açmasının önüne geçilmek istenmiş, böylece idari istikrarın sağlanması amacı güdülmüştür. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının menfaatlerini ihlal etmesi, bir başka anlatımla işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Bu ilişki uyuşmazlığın niteliğine göre bazen mülkiyet hakkından, bazen çevre hakkında bazen komşuluk hukukundan doğabilmekte olup; ortak paydası hukuken korunması gereken bir hak olmasında yer almaktadır. Sonuç olarak; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken haklarına göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
Olayda, İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi ve Şişli İlçesi sınırları içerisinde ... semtini kapsayan alanda 1/5000 ölçekli Beyoğlu- Şişli İlçeleri Okmeydanı Tarihi Sit Alanları Koruma Amaçlı Etkileşim Geçiş Sahası Nazım İmar Planı değişikliği yapıldığı, kamu menfaati gözetilmediği, ileri sürülerek davacı tarafından dava açılmış ise de, davacının mülkiyet ilişkisi olmayan taşınmazlarda yapılan imar planı değişikliğinin iptal edilmesindeki menfaatini ortaya koyacak çevre ve tarihi kültürel değerlerin korunması, planlama yapılacak bölgede taşınmaz maliki olması nedeniyle plan değişikliğinden etkilenmesi, komşu parsel maliki olması gibi somut bir iddialarının bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının dava konusu işlemin iptalini istemede kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin varlığını ispatlayamadığı görüldüğünden davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken dava konusu imar planının iptali yolunda verilen temyize konu kararın bozulması oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.