23. Ceza Dairesi 2016/10127 E. , 2016/9933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Ayrı ayrı TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2 ve 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 11 ay hapis ve 15.160 TL adli para cezası.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin katılana verilen son çekin keşide tarihi olan 30.07.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların ...’da bulunan Yabancılar Pazarı"nda birlikte ayakkabıcı dükkanı açtıkları, sanık ...’ın kendi adına çek hesabı açtırıp aldığı çek defterini diğer sanığa teslim ettiği, sanık ...’ın da bu çek defterinden üç adet çeki imzalayıp katılandan aldıkları ticari mallara karşılık verdiği, katılanın alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle çekleri icraya koyacağını bildirmesi üzerine sanık ...’ın çeklerdeki imzaların keşideciye ait olmadığını bildirdiği, diğer sanık ...’ın ise çeklerini ortağı olan sanık ...’ın kendisinden habersiz olarak alıp doldurarak piyasaya sürdüğünü savunduğu, bu şekilde her iki sanığın önceden kendi aralarında vardıkları anlaşma gereği dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanıkların ödeme güçlüğü içinde bulunmalarına rağmen çok sayıda çek keşide etmeye devam ettikleri, icra takibinden kurtulmak maksadıyla imza inkarında bulunmak için çeki yetkisiz olan sanık ...’ın imzaladığı, Uyap sisteminden yapılan incelemede benzer nitelikli eylemlerinde
süreklilik bulunduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında çekleri aynı anda vermediğini, ayrı ayrı verdiğini, ayda bir mal almaya gittiğini ve her gittiğinde farklı bir çeki verdiğini ifade etmesi karşısında, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemeleri nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımdaki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibarelerinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.