14. Hukuk Dairesi 2016/6522 E. , 2019/1243 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, davacı köyün ormandan kesim hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı ... Köy Tüzel Kişiliği, köylerinin kuzeybatısında kalan ormanlık alana davalılarca müdahale edildiğini, orman emvalinde kendilerinin yararlanamadıklarını beyanla davalı köyün müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Köy Tüzel Kişiliği, ormanda kestikleri ağaçlara dair izinlerinin bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı köy tüzel kişiliğinin 110 ada 1 parselde bulunan orman vasıflı taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Köy Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir.
6831 sayılı Orman Kanununun 37. maddesi hükmü “Devlet ormanlarından çıkarılacak, tomruk, tel direk, maden direk, sanayi odunu, kağıtlık odun, lif-yonga odunu, sırık, çubuk, yakacak odun, reçine, sığla yağı, çıra ve şimşir gibi yıllık üretim programına alınmış orman ürünlerinin dışındaki her nevi orman ürün ve artıklarını tayin olunacak mıntıka ve süreler içinde toplayıp çıkarmaları için öncelik sırasına göre 40. maddede belirlenen orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine veya iş yerindeki veya civarındaki köylülere ilanen duyurulmak suretiyle ve tarife bedelini ödemeleri şartıyla izin verilir. Bu yerlerdeki halkın veya kooperatiflerin bu işe istekli olmadıklarının veya iş güçlerinin yeterli bulunmamasının tespit ve tevsiki halinde bu ürün ve artıkların diğer isteklilerce toplanıp çıkarılmasına aynı şartlarla izin verilebilir veya orman idaresince istihsal olunup satılabilir…” şeklindedir. Diğer taraftan Kanunun 40. maddesi 2. fıkrasında ise “Devlet ormanlarında ağaçlama, bakım, imar, yol yapımı, kesme, toplama, taşıma, imal gibi orman işleri; iş yerinin ve iş yerinde çalışacakların hangi mülki hudut ve orman teşkilatı hudutları içersinde kaldığına bakılmaksızın, öncelikle iş yerinde veya civarındaki orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine ve iş yerindeki köylülere veya iş yeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere, iş yerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak gördürülür. Yapılacak işe yukarıda belirtilen kooperatiflerin ve köylülerin iş güçlerinin yeterli bulunmaması veya işe ehil olmamaları veya aşırı fiyat istemeleri veya işin dağıtımı veya yapılması ile ilgili konularda çözülmesi mümkün olmayan ihtilaflar çıkarmaları gibi hallerde bu gibi işler iş yerine civar olmayan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine veya köylülere yaptırılabileceği gibi taahhüt yolu ile de yaptırılabilir…..” hükmü yer almaktadır.
6831 sayılı Orman Kanununun yukarıda yer verilen her iki hükmü birlikte değerlendirildiğinde, 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yaptırılacak üretim ve nakliyat sahasının hangi köy mülki hudutları dahilinde kaldığının önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan; kanun koyucu üretim faaliyetlerinde üretim sahasında veya civarındaki orman köyleri kalkındırma kooperatiflerine, ardından o sahadaki köylülere veya iş yeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere öncelik tanımıştır. Fakat üretim sahalarındaki işlerin kime verileceği yetkisi ise kanuna göre uygulamayı yapacak Orman İşletme Müdürlüğü yetkisindedir. Başka bir anlatımla, bu gibi davalarda Orman İşletme Müdürlüğünün yaptığı tercih önem kazanmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köy tüzel kişiliği tarafından yargılamanın 08.04.2015 tarihli celsesinde kesilen ağaçlara yönelik izinlerinin olduğunun ve bu yöndeki belgelerini celsede sunduğu beyan edilmiştir. Sunulan belgeler incelendiğinde bu belgelerin kesim iznine yönelik olmadığı, nakliye tezkeresi olduğu, mahkemece de 6831 sayılı Orman Kanununun 37 ve 40. maddeleri kapsamında kesim hakkının hangi köy ya da köylere ait olduğu konusunda bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle dava konusu yerde kesim hakkının kime ait olduğu hususunun Orman İşletme Müdürlüğünden sorulması, kesim hakkına ilişkin her türlü bilgi, belge ve krokinin getirtilmesi, bu belgeler mahallinde uygulanmak sureti ile çekişme konusu yerin davacı ve davalı köylerden hangisinin iznine ait olduğunun saptanması, bu işlemlerin yapılmasından sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, noksan inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı köy tüzel kişiliğinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.