
Esas No: 2021/1862
Karar No: 2022/524
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1862 Esas 2022/524 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şikayetçi vergi dairesi, ... Maden Nak. Ltd. ... Mad. Nak. Ortaklığının vergi borçlarından dolayı 20.12.2012 tarihinde haciz bildirisi ile Balıkesir İl Jandarma Komutanlığındaki hak edişine haciz konulduğunu ancak sıra cetvelinde alacaklı olarak yer almadıklarını iddia ederek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, dosyada olan haciz konusu alacak olmaması nedeniyle şikayetin kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak verilen kararda gerekçe ve hüküm arasında çelişki olması üzerine karar re'sen bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi gereği gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Yukarıdaki mahkeme kararı ile yargılamanın açıklığı ilkesi ve HMK 298/2. maddesi üzerinde durulmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, ... Maden Nak. Ltd. ... Mad. Nak. Ortaklığının vergi borçlarından dolayı 20.12.2012 tarih ve 11679 numaralı 144.326,14 TL bedelli haciz bildirisi ile Balıkesir İl Jandarma Komutanlığının 19.12.2012 tarih ve 9200-78079-12/Mly. İşl. yazılarına istinaden yapılacak hak ediş üzerine haciz konulduğunu, ancak alacaklarına karşılık haciz bildirileri olmasına rağmen Balıkesir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6098 E. sayılı dosyası ile düzenlenen sıra cetvelinde alacaklı olarak cetvelde bulunmadıklarının anlaşıldığını, şikayetçi vergi dairesi alacağının kamu alacağı olduğundan öncelikli alacak olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, 13.01.2014 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan ..., şikayetçinin borçlu aleyhine başlatılmış yasal bir takibinin olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan ... Petrol Ürn. Nak. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, şikayet konusunun haczedilen bir taşınır veya taşınmaz mal olmayıp, borçlunun, üçüncü kişi nezdinde var olan para alacağı olduğunu, borçlunun bu istihkakına haciz konulmakla bu kadar tutarın haciz alacaklısının hakkı olarak kabul edildiğini ve var olan istihkak tutarı bitene kadar haciz sırasına göre dosyasına gönderilmesi gerektiğini, aynı tutara sonradan başkaca hacizlerin konulması veya başkalarıyla paylaştırılmasının mümkün olmadığını, üçüncü kişinin haczedilen bu parayı alacaklının dosyasına geç göndermesinin hukuki sonucu değiştirmeyeceğini, tevdii mahallinde bulunan paranın dosya üzerinden dağılımının yapılmasının İİK'nın 104. maddesinde belirtilen mahiyette bir sıra cetveli olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, hacze iştirakin, paranın vezneye girişine kadar olduğunu, dosyada haczedilen, satıma konu taşınır veya taşınmaz mal olmadığından kamu alacağının, bir iştirakinin mümkün olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan ... Kömür Petrol Tic. Ltd. Şti. vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan ..., şikayetin reddini istemiştir.
Diğer şikayet olunanlar, şikayete cevap vermemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; icra dairesinin veznesine giren haciz konusu alacak bulunmadığından vergi dairesinin hacze iştirakinin mümkün olduğu, icra dairesinin sıra cetveline şikayetçi vergi dairesinin de dahil edilerek yeniden sıra cetveli düzenlenmesi ve bu düzenlemeyi yaparken önceliğin adli ortaklığın borç ve temliklerine verilmesi gerektiği, adi ortaklığın ortaklarının kişisel alacaklarının borçlu ortağın şirketteki kâr payının ve tasfiye payını haczedebilecekleri de nazara alınarak, açılan davada sıra cetveline yönelik şikayetçinin itirazının ... Petrol Ürünleri Mak. Gıd. İnş. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, sıra cetvelinde ...' a pay ayrılmadığı gözetilerek adı geçen yönünden şikayetin HMK 114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine, şikayet olunan ...' in hak ediş alacağının 100.000,00 TL' lik bölümünü şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı ve bu temlik nedeni ile temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı ve bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hakediş alacağının 100.000,00 TL'lik bölümü yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı gerekçesiyle bu bölüm yönünden de şikayet olunan ... yönünden HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmiştir
Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir.
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’un 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK'nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Somut olayda mahkemece, kısa kararda davanın reddine hükmedilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda “... ... Petrol Ürünleri Mak. Gıd.İnş.Ltd.Şti. yönünden kabulüne, sıra cetvelinde ...’a pay ayrılmadığı gözetilerek adı geçen yönünden şikayetin usulden reddine,... şikayet olunan ... yönünden şikayetin usulden reddine” karar verilmiş olması ile gerekçe ve hüküm kısmında çelişki bulunması doğru olmamış, kararın re'sen bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, şikayetçinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
03.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.