21. Hukuk Dairesi 2018/724 E. , 2018/4941 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
K A R A R
A) Davacının İstemi :
Davacı, Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin 20/10/1997 tarihi olarak tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabı :
Davalı Kurum vekili, Kurum tarafından yapılan işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
Mahkemece, “Bu itibarla, davacının şirket ortağı olduğu 1997 yılından itibaren,... Bağ-Kur numarası ile düzenli prim ödemiş olması dikkate alınarak gerek Medeni Kanun"un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kuralları gerekse davalı kurumun 2013/11 sayılı Genelgesinde değişiklik yapan 2016/20 sayılı Genelgesi gereğince davacının prim ödemesinde bulunduğu ... Bağ Kur numarası ile ticari faaliyetinin başladığı 20.10.1997 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında kayıt ve tescil işlemlerinin yapılması gerektiği anlaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “Davanın kabulü ile davacının, ... numarası ile tescilli ....Tic.A.Ş. olan işyeri bünyesinde ... sigorta sicil numarasıyla 20.10.1997 tarihinde şirket ortağı olarak çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 20.10.1997 olduğunun tespitine,” karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kurum vekili, davacının yasal süre içerisinde başvurmamış olması nedeniyle Kurum tarafından yapılan işlemlerin yerinde olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
HMK 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; ... Tic. A.Ş."deki şirket ortaklığı nedeniyle, 20.08.1997 - 25.04.2007 tarihleri arasında vergi kaydı, 20.10.1997 - 25.04.2007 tarihleri arasında oda kaydı ve sicil kaydı bulunan davacının, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki tescilinin 13.09.2001 tarihinde intikal eden giriş bildirgesine dayalı olarak 04.10.2000 tarihi itibariyle gerçekleştiği, 31.12.1997 - 31.10.2002 tarihleri arasında ... Bağ-Kur numarası ile prim ödemelerinin bulunduğu, dosya kapsamındaki kayıtlardan anlaşılmıştır.
1479 sayılı Yasa"da, hizmet akdine dayalı çalışanların sigortalılık durumlarını düzenleyip, aynı dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 79/10. maddesindeki düzenlemeye koşut, geçmiş dönem hizmet sürelerinin saptanmasına ilişkin bir dava türü bulunmadığı gibi; 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesinde de, kendi nam ve hesabına çalışanlar yönünden geçmiş dönem sigortalılık süresi tespitine olanak tanıyan bir düzenleme öngörülmemiştir. Davanın temel yasal dayanağı olan ve 02.08.2003 günü yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun"un 47. maddesi ile 1479 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 18. maddede, bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 gününden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları, 20.04.1982 – 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemeleri, belgelenen bu sürelere ilişkin olarak hesaplanacak prim borçlarını, tebliğ gününden itibaren 1 yıl içinde ödemeleri kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği açıklanmış olup, öngörülen başvurusu süresi 05.02.2004 tarihi mesai bitimi itibarıyla sona ermiştir.
Davacının, Kuruma başvuru tarihi olan 13.09.2001 tarihinde 619 sayılı KHK"nin yürürlükten kaldırılmış olmasının yanı sıra bu hususta düzenleme getiren 1479 sayılı Yasa"nın geçici 18. maddesinin de henüz yürürlüğe girmemiş olduğu boşluk dönemi olduğu görülmektedir.
Yasa koyucu zaman zaman çıkarmış olduğu Borçlanma Yasaları ile Bağ-Kur"a kayıt ve tescilini yaptırmamış sigortalıların hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden itibaren başlayacağı yönünde hükümler koymuş (14.04.1982 tarih - 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Kanun"a eklenen Ek Geçici Madde 13, 14.03.1985 tarih - 3165 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen Ek Geçici Madde 16-17, 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa"nın 25. maddesinin 2. fıkrası); 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Kanun"un 24. ve 25. maddesinde yapılan değişiklik ile gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, esnaf sanatkar siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunanlar, yükümlülüklerinin başladığı veya esnaf ve sanatkarlar siciline ya da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
Somut olayda; davacının Kuruma 13.09.2001 tarihinde intikal eden giriş bildirgesine istinaden ... Tic.A.Ş. ortaklığı nedeniyle 04.10.2000 tarihi itibarıyla 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 20.08.1997 - 25.04.2007 tarihleri arasında vergi kaydı, 20.10.1997-25.04.2007 tarihleri arasında oda kaydı ve sicil kaydı, 31.12.1997-31.10.2002 tarihleri arasında 0780355722 Bağ-Kur numarası ile prim ödemeleri bulunan davacının, ... Tic. A.Ş."deki ortaklığının 25.04.2017 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmakla, istem sigortalılık başlangıç tespiti olmakla ve istinaf edenin sıfatına göre, sigortalılık başlangıç tarihini 20.10.1997 olarak tespit eden mahkeme kararının yerinde olduğu belirgindir.
Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Kanun"un 355. maddesinde yer alan, incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde ve istemin sigortalılık başlangıç tespiti olduğu ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar vermek
gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.” gerekçesiyle “...Mahkemesi"nin 26.05.2017 tarih, 2015/529 Esas ve 2017/116 Karar sayılı kararına yönelik davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
F) Temyiz :
Davalı Kurum vekili, Kurum tarafından yapılan işlemlerde bir hata bulunmadığını ve Kurum işlemlerinin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 20/10/1997-25/04/2007 tarihleri arasında anonim şirket kurucu ortaklığının bulunduğu, 13/09/2001 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesine göre 04/10/2000 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalılık tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Yasa"ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02/08/2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
Somut olayda, davacının giriş bildirgesinin 02/08/2003 tarihinden önce 13/09/2001 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği anlaşıldığından 04/10/2000 tarihi öncesi kayıtlarına göre sigortalı olduğunun kabul edilmesi doğru ise de eldeki dava ile davacının anonim şirketin kurucu ortağı olduğu tarihlere göre Bağ-Kur kapsamında sigortalı olduğu sürelerin tespiti amaçlandığından sigortalılık süresi belirlenmeden sadece sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H) SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan