Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11006 Esas 2021/4112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11006
Karar No: 2021/4112
Karar Tarihi: 25.03.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11006 Esas 2021/4112 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/4112 K. sayılı kararında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin dava konusu ele alınmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş fakat tam olarak gerektiği gibi yerine getirilmemiştir. Hükümdeki yanlışlıklar, taşınmazın objektif değer artış oranının düşük hesaplanması, faiz işletiminin hatalı yapılmış olması ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi şeklindedir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi ve yedinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve bu maddelerin iptal edildiği belirtilmiştir.
Detay:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi, kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödenmesini düzenlemektedir. Maddenin 8. fıkrası, taşınmazın tescili ile ilgili hükümler içermektedir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi ve yedinci cümlesi,
5. Hukuk Dairesi         2020/11006 E.  ,  2021/4112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
    1-Dairemizin bozma ilamında dava konusu taşınmazın gelir metoduna göre belirlenen bedeline % 300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin belirtildiği ve mahkemece bozmaya uyulduğu halde, dava konusu taşınmaz için daha düşük oranda objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti,
    2-Acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin ilk kararla hüküm altına alınan miktardan mahsubu ile fark bedele ilk karar tarihine, bozma sonrası artan bedele ise son karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde tespit edilen tüm bedele son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi,
    3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23/10/2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01/06/2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru olmadığı gibi;
    4-) Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
    Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.