Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10028 Esas 2016/9926 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10028
Karar No: 2016/9926
Karar Tarihi: 23.11.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10028 Esas 2016/9926 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/10028 E.  ,  2016/9926 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 240 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın katılanı arayarak kendisini emniyet müdürü... ... olarak tanıttığı, katılana kimlik numarasının birilerinin eline geçtiğini, bütün hesaplarının boşaltılacağını, bu nedenle inceleme yaptıklarını söylediği, sanığın yönlendirmesiyle katılanın bankadaki 7.710 TL parasını çekerek sanığın verdiği hesaba havale ettiği, yine sanığın verdiği çeşitli telefon numaralarına kontör olarak para gönderdiği ve katılanın toplam zararının 9.835 TL olduğu iddia olunan olayda;
    Sanığın tevilli ikrar içeren savunmaları, katılan beyanı, banka dekontları ve tüm dosya kapsamından sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.




    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.