Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19653
Karar No: 2018/4932
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19653 Esas 2018/4932 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/19653 E.  ,  2018/4932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 29/09/2009-27/07/2010 tarihleri arasında çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 29/09/2009 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının davalı işyerinde 29.09.2009-27.07.2010 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir
    Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda davacının davalı işyerinde geçtiği iddia olunan hizmet süreleri içerisinde fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükmün kurulmasında yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı adına 22.03.2010-23.06.2010 tarihleri arasında dava dışı 1134506 sicil no lu işyerince, 24.06.2010-02.08.2010 tarihleri arasında davalı 1155804 sicil no lu işyerince Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin 01.04.2010 tarihli vergi kaydının, 11.05.2010 tarihli ticaret sicili tescil kaydının bulunduğu, 24.06.2010 tarihinde “spor malzemeleri satışı” faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alındığı, dava dışı işyerine ait 2009/9.-2010/03. ay dönem bordroları ile ticaret sicili kayıtlarının getirtildiği, şirket yetkililerinin ... ve ... isimli dava dışı kişiler olduğu, dava dışı işyerinin de davalı işyeri ile benzer şekilde spor malzemeleri satışı faaliyetinde bulunduğu, komşu işyeri sahibi ve çalışanlarının tespitine yönelik davacının çalışmalarının geçtiği iddia olunan pasaj adresinde yapılan zabıta araştırması neticesi davacıyı tanıyan ve bilen herhangi bir kimsenin tespit edilemediğinin Mahkeme"ye bildirildiği, alınan bilirkişi ön raporu ve ek raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı tanıkları ile dava dışı işyerinin tek kayıtlı sigortalı çalışanı olan dönem bordro tanığının dinlenildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda, ihtilaf konusu dönem içerisinde spor malzemeleri satışı faaliyetinin yürütüldüğü davalı işyerinin faal ve Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte olup olmadığı, davacı adına hizmet bildiriminde bulunan dava dışı işyeri ile davalı işyeri arasında her hangi bir hukuki ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmadan, davacının hizmetlerinin hangi işyerinde geçtiği hususu her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit edilmeden, duruşmalarda dinlenilen tanıklara ait hizmet cetveli getirtilmeden Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; 29.09.2009-27.07.2010 tarihleri arası dönem yönünden davalı işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını işyerine ait vergi kaydı, elektrik, su, doğalgaz faturaları ile araştırmak, Belediye, zabıta aracılığıyla davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek, davalı işyerinin Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte faal olduğunun belirlenmesi halinde adı geçen alışveriş merkezi ve pasaj adresinde faaliyette bulunan mağazalar yönünden ... A.Ş."den ihtilaf konusu dönemi kapsayan süreler içerisinde mağaza yetkilileri ile yapılan sözleşmeleri istemek, yine aynı şekilde işyerlerine ait kira sözleşmelerini getirtmek, bu şekilde dava dışı işyeri ve davalı işyeri arasındaki hukuki ilişkiyi tespit etmek, duruşmalarda dinlenilen davacı tanıklarına ait hizmet cetvelleri ile ihtilaf konusu dönem içerisinde sigortalı çalışma kayıtlarının yer aldığı işyerlerinin tescil kaydını Kurum"dan getirtmek, dava dışı işyerinin dönem bordro tanığı dinlendiğinden her iki işyeri adresine ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit olunan kayıtlı çalışanları yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarına başvurarak söz konusu dönem içinde davacının hangi işverenlik nezdinde çalıştığı hususunu infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde kesin olarak ortaya koymak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi