11. Hukuk Dairesi 2018/5762 E. , 2019/6669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/03/2016 tarih ve 2015/18-2016/58 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı TPMK vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin “ŞAHİN”, “ŞAHİN ŞEKİL” ibareli çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, davalıların, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "NACİ ŞAHİN USTA EDİRNE TAVA CİĞERCİSİ TRAKYA"DAN GELEN DOĞAN LEZZET 1978+ŞEKİL" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı başvuruda bulunduğunu, müvekkilince yapılan itirazın da nihai olarak nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, her iki marka incelendiğinde davalıya ait markanın gerek ambalaj üzerindeki yerleşimi gerek yazı biçimi gerekse de yazıdaki renk ve vurguda "ŞAHİN" ibaresinin öne çıkarıldığını, ayrıca müvekkili markalarının tanınmışlığı nedeni ile davalı başvurusunun davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 2014-M-16182 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Dava TPMK vekili, davalıların başvuru konusu markasının gerek yazı stili olarak farklılaştığını, gerekse renginin farklılığı bakımından bir bütünlük ve münhasır özellik gösterdiğini, başvuru konusu markaya bir bütün olarak bakıldığında genel görünüm, estetik, grafik, renk çeşidi ve dizaynı ile renk kompozisyonu şekli ve boyutları açısından itiraza mesnet markalardan yeterince farklılaştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar, “NACİ ŞAHİN’”in babaları olduğunu, ortak oldukları işletmenin de kurucusu olduğunu, bu nedenle anılan marka için başvuruda bulunulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının itiraz mesnet markalarından “ŞAHİN MELEK” ibareli marka dışındaki diğer tüm markalardaki asıl ve ayırt edici unsurun “ŞAHİN” ibaresi olduğu, davalılar bavurusunda ise esaslı unsurun “NACİ ŞAHİN USTA” olduğu, taraf markaları arasındaki benzerlik incelemesinde davacı markalarının da tanınmışlığının da dikkate alınması gerektiği, ortalama tüketicinin “ŞAHİN” ibaresinin ortaklığı nedeniyle taraf markalarını 29. sınıfın tamamı ve 43. sınıfın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden karıştırabileceği, yine davacıya ait “ŞAHİN” esas unsurlu birden çok markanın da olduğu dikkate alındığında, tüketiciler dava konusu markayı oluşturan ibareyi, davacıya ait seri markalardan biri olarak algılayaceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK"nın 2014-M-16182 sayılı kararının 29. sınıfın tamamı ve 43. sınıfın "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" yönünden iptaline, aynı mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalılarca yapılan marka başvurusuna, tanınmışlık ve iltibas vakıasına dayalı olarak yapılan itirazın reddine dair verilen YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığında, markaların görsel, işitsel ve kavramsal özelliklerinin bir bütün olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacının itiraza dayanak markalarının işaretinin “ŞAHİN” ibaresi ve bu isimli kuş resminden oluşmaktayken, davalı gerçek kişilerin başvurusuna konu markada ise "NACİ ŞAHİN USTA EDİRNE TAVA CİĞERCİSİ TRAKYA"DAN GELEN DOĞAL LEZZET 1978+ŞEKİL" ibaresi ile özgün “tava” şekli ve tava ortasında grafik insan figürü unsurlarından oluştuğu, isim markası olduğu Naci Şahin’in davalıların babalarının ismi olduğu da nazara alındığında ve markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, markalar arasında karıştırılma ihtimalini doğuracak ölçüde bir benzerlik bulunmadığı halde Mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı TPMK yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlere davalı TPMK vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı TPMK yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.