Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/8501 Esas 2019/5852 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8501
Karar No: 2019/5852
Karar Tarihi: 30.04.2019

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/8501 Esas 2019/5852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kişinin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması suçundan mahkum olduğunu ve hükümde yanılgıya düşülerek resmi belgede yalan beyanda bulunma suçunun da yer aldığını belirtiyor. Tekerrür hükümleri uygulanamayacağı ve etkin pişmanlık hükmünün göz ardı edildiği vurgulanıyor. Hüküm başlığında suç adının yanlış yazıldığına da değiniliyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde: 268. maddesi - Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, 206. maddesi - Resmi belgede yalan beyanda bulunma suçu, 58. maddesi - Tekerrür hükümleri, 269/2. maddesi - Etkin pişmanlık hükmü.

8. Ceza Dairesi 2017/8501 E. , 2019/5852 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda sanık hakkında trafik ceza tutanağı ile idari yaptırım uygulanması sırasında katılanın kimlik bilgilerini beyan etmesi şeklindeki eyleminin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması
2- Tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ve başkaca da tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında TCK.nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3- Kovuşturma başlamadan önce gerçeğe döndüğü anlaşılan sanık hakkında TCK.nın 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.