11. Ceza Dairesi 2017/1939 E. , 2019/4769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1- Sanık hakkında, babası olan temyiz dışı sanık ...’in müşteki ...’a olan borcu nedeniyle düzenlenen senedi müştekinin iş yerine giderek vadesini uzatmak istediklerini, bu nedenle yeniden senet düzenlenmesi konusunda konuştukları, yeni düzenlenecek senetteki vade ve senet bedeli konusunda anlaşamadıkları, bu sırada sanık ...’un iptal edilmesi düşünülen ve masa üzerinde bulunan senedi alarak dükkandan çıkıp giderek, senedi yırtmak suretiyle imha etmesi şeklinde gerçekleşen fiilde; müştekinin senet üzerinde düzenleme tarihinin olmadığını beyan etmesi göz önüne alındığında, suç tarihinde yürürlükte bulunan ... sayılı TTK’nin 688. (6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 5 ve 6. fıkraları uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan "düzenleme tarihinin” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı gözetilmeden, sanık hakkında ... sayılı TCK’nin 208/1. maddesi uyarınca “özel belgeyi yok etmek” suçu yerine, suç vasfında hataya düşülerek “resmi belgeyi yok etmek” suçundan hüküm kurulması,
2- Kabule göre ise;Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve ... sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile ... sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, ... sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken ... sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 16.05.2019 tarihinde, hükmün açıklanma koşulları bulunduğu yönünden üye ..."ın karşı oyu ile oy çokluğu ile hükmün esası yönünden ise oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye (M) Üye Üye Üye
... ... ... ... ...
DEĞİŞİK GEREKÇE
Dairemizin 16.05.2019 tarih, 2017/1939 Es, 2019/4769 Kr sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
Sanığın ... sayılı TCK’nin 210 maddesi yollamasıyla aynı yasanın 205/1, 62/1, 53. maddeleri ile 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmasına dair, ... sayılı CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 30/12/2015 tarih 2015/86 Es, 2015/162 Kr sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 28/10/2010 tarih 2010/2 Es- 2010/114 Kr sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesince 13/03/2013 tarih 2014/520 Es, 2015/196 Kr sayı ile ... sayılı TCK’nin 151/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca doğrudan 3.000 TL APC ile ve aynı yasanın 125/1,4,62/1 ve 52/2 maddeleriyle doğrudan 2.320 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükümlere istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Aynı kararda sanığın TCK’nin 179/2,62,50/1-a maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 3.000 TL APC ile mahkumiyeti varsada henüz kesinleşmediği, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2009/11395 Esas sırasında temyiz incelemesinin beklediği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği görüşündeyim.16/05/2019
... Muhalif Üye