Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/564 Esas 2017/4875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/564
Karar No: 2017/4875
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/564 Esas 2017/4875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde müvekkilin kefil olarak imzalamasıyla ilgili bir menfi tespit davası açılmıştır. Davacı, ödeme emrinde belirtilen borç miktarının doğru olmadığını, dava dışı kefil tarafından belirtilen tutarın ödendiğini ve müvekkilinin borçlu olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, davacının tarafı olduğu Sözleşme gereğince müvekkilin kefili olduğunu ve kefillerin sadece borçlunun kullandığı kredilerden ve bu kredilere ilişkin hesaplardan sorumlu olduklarını tespit etmiştir. Sonuç olarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ve davalı banka lehine hüküm kurulmuştur. Kararda, Kanunlar ve Mevzuat kapsamında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu gibi kanunlar detaylı bir şekilde ele alınmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/564 E.  ,  2017/4875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı...ile davalı arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini 22.000 TL ile sınırlı olmak üzere kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı banka tarafından gönderilen ihtarnamede kalan kredi borcunun 9.775,00 TL olduğunun bildirildiğini, belirtilen tutarın dava dışı diğer kefil tarafından ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinin ödeme emrinde belirtilen 21.963,82 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı...e taksitli ticari kredi, borçlu cari hesabı, esnek ticari hesap ve çek hesabı açılıp kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın borçlunun tüm kredi sözleşmesini birleştirip tek bir alacak olarak kefalet limiti ile kefillerden talepte bulunmasının yerinde olmadığı, kefillerin sadece borçlunun kullandığı, 02/12/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefilliğinin bulunduğu, kefillerin bankanın sonradan asıl borçluya kullandırdığı kredilerden haberinin ve rızasının olmadığı, kefilin sadece imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden geri ödemesi yapılmamış kredilerden sorumlu olması gerektiği, davalı bankanın 10/01/2013 tarihli ihtarnamesinde de açıkça belirtildiği üzere davacı kefilin icra talebi itibariyle asıl borç tutarının 9.774,48 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul , kısmen reddi ile, ... 1. İcra Dairesi’nin 2013/1413 esas sayılı dosyasında takip tarihi olan 21/08/2016 tarihi itibariyle borç miktarı 21.963,82 TL’den asıl borç 9.774,48 TL’nin çıkartılarak bakiye 12.189,34 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı banka tarafından mahkemeye yazılmış 17/06/2014 tarihli ve 1322 sayılı yazısındaki borç miktarı bilgisine göre uygun olarak karar verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.