Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/24595
Karar No: 2018/6859
Karar Tarihi: 19.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/24595 Esas 2018/6859 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/24595 E.  ,  2018/6859 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... e davacı vekili avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı ile yapılan 23.05.2011 tarihli sözleşme ile davalıya ait toplam 6 adet arsanın satılmasına aracılık etmesi için anlaştıklarını, sözleşmenin imzalanmasından sonra 2014 yılının şubat ayında S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine sözleşme ile belirtilen 4 adet arsanın 8.160.000,00 USD karşılğı bedelle satışını teklif ettiğini ve kooperatif ile 12.02.2014 tarihinde protokol izmalandığını, bu durumu ertesi gün davalıya bildirdiğini ancak davalının hak ettiği ücreti ödememek için kendisini devre dışı bırakarak bu 4 adet arsayı kooperatife satıp tapuda devrettiğini, TBK 520. maddesi gereğince görevini ifa ettiğini ve satış bedelinin % 3 oranında ücreti hak ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL. nin davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 409.625,00 yükselmiştir.
    Davalı, taraflar arasında imzalanmış geçerli bir tellallık sözleşmesi olmadığını, 23.05.2011 tarihli sözleşme ile davacıya arsaların satışı konusunda bir yetki verilmediğini, sadece bu arsalar ile ilgili pazarlık yapma konusunda yetki verildiğini, 2011 yılında taşınmazları satma niyetinde olmadığını, boşanma davası nedeniyle bu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle o dönemde taşınmazların satışının da mümkün olmadığını, dava dışı kooperatif adına ...ile imzalanan sözleşmede taraf olmaması nedeniyle bu protokolün kendisi açısından bağlayıcı nitelikte olmadığını, davacının gayrimenkullerin satımı konusunda hiçbir katkı ve ediminin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 409.625,00 TL alacağın 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden, kalanın 26/05/2016 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşadaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava tellallık sözleşmesinden doğan ücretin tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır. Davacı, TBK 520. maddesi gereğince satış bedelinin % 3 oranında ücretin davalıdan tahsilini istemiş, davalı taraf ise taraflar arasında imzalanmış geçerli bir tellallık sözleşmesi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki 23/05/2011 tarihli belgenin özel vekalet durumunu düzenleyen bir yazılı sözleşme olduğu ve TBK 520/3 maddesinde düzenlenen yazılı sözleşme koşulunun gerçekleşmediği, dinlenen tanık beyanları sonucu davacının, davalı ile yaptığı simsarlık sözleşmesine istinaden sözleşmeye konu taşınmazların satışı ile ilgili gerekli araştırmaları yaparak simsarlık sözleşmesinin gereklerini yerine getirdiği ve edimini ifa ettiği, davacının bulduğu müşteri ile davalının satış sözleşmesini kurduğu, TBK md.521 gereği davacının sözleşmenin kurulması ile birlikte ücrete hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya içerisinde mevcut 23.05.2011 tarihli sözleşmede "şahsıma kayıtlı aşağıda belirtilen ada pafta parsel numaralı yerlerim ile ilgili pazarlık yapmaya sn; Kemal Kılıçaslanı"ı vekil tayin ettim" ibaresinin yazılı olduğu ve davacının bu belgeye istinaden talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu belgenin, BK 404 vd (YBK 520 md. vd) maddelerine göre her iki tarafın imzasını taşıyan yazılı bir tellallık sözleşmesi olarak kabulü mümkün değildir. Mahkemece, hükmün gerekçe kısmında 23.05.2011 tarihli belgenin özel vekalet durumunu düzenleyen belge olduğu ve TBK 520/3 maddesinde düzenlenen yazılı sözleşme koşulunun gerçekleşmediği kabul edilmiş ancak İTO teamüllerine göre hesap edilen simsarlık ücretine hükmedilerek çelişkili gerekçe oluşturulmuştur. 23.05.2011 tarihli belge gereğince davalı taraf davacı tarafı, belgede yazılı taşınmazların pazarlığını yapma konusunda vekil olarak tayin etmiştir. TBK. 502. maddesinde "vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekalete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır" şeklinde düzenleme yer almaktadır. Davaya konu belgede ücret konusunda bir düzenleme de yer almamaktadır. O halde, mahkemece, bu şekilde bir teamülün varlığı araştırılmalı ve hâsıl olacak neticeye göre hüküm kurulması gerekirken, aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bent uyarınca temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi