4. Hukuk Dairesi 2016/9617 E. , 2018/6638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 12/03/2015 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama ve hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalıların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden;
Temyiz eden davacılar vekiline gerekçeli karar 07/03/2016 tarihinde, davalılar vekilinin temyiz dilekçesi ise 23/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise 05/04/2016 tarihinde verilmiştir. Davacılar vekili HUMK’nin 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük temyiz süresi ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra kararı temyiz ettiğine göre temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar ... ve ...’nun her iki davacıya, davalı ..."nun ise davacı ..."e yönelik temyiz istemi yönünden;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. madde gereğince HUMK’nin 427. maddesi uyarınca, davanın ya da mahkemece kabul ve reddedilen bölümünün 2.190,00 TL"yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, davalılar ... ve ..."nun her iki davacıya, davalı ..."nun ise davacı ..."e yönelik eylemleri bakımından ayrı ayrı bu düzeye ulaşmadığından, bu davalıların temyiz inceleme isteğinin bu cihetten reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalılardan ...’nun davacı ..."e yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalılardan Veysel’in aracını müvekkillerine ait deponun önüne park etmek istemesiyle başlayan kavgada, ... ’in müvekkili ...a hakaret ettiğini, davalıların her iki müvekkilini darp etmek suretiyle yaraladıklarını, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/51 esas 2015/53 karar sayılı dosyasında yargılanan davalıların cezalandırılmalarına karar verildiğini belirterek, müvekkillerinden ... ’a yönelik hakaret eylemi nedeniyle 4.000,00 TL ve kasten yaralama eylemi nedeniyle 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’den tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; ceza mahkemesinde mala zarar verme ve basit yaralama suçlarından yargılama yapıldığını, her iki davacının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığına dair rapor verildiğini, iddianın aksine hakaret suçundan açılmış bir ceza davası bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; ceza yargılamasına konu suçların basit yaralama ve mala zarar verme suçları olduğu, davalıların davacılara yönelik haksız eylemlerinin ceza dosyasıyla sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle fiili saldırı ve hakaret eylemleri nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’den alınarak davacı ...’a verilmesine karar verilmiştir.
Ceza dosyasının incelenmesinde; davacı ...’un soruşturma aşamasında verdiği ilk ifadede davalı ...’in kendisine hakaret ettiğine dair bir iddiada ve şikayette bulunmadığı gibi, ceza yargılaması sırasında da bu yönde bir beyanı olmadığı, ceza davasında davalı ...’in üzerine atılı mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından yargılanarak cezalandırılmasına karar verildiği, davacı ...’a yönelik bir hakaret eyleminin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacı ... için davalı ...’den hakaret eylemi nedeniyle 4.000,00 TL ve kasten yaralama eylemi nedeniyle 4.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmasına karşın, mahkemece hakaret eylemi sabit olmadığı halde hangi eylemlerden dolayı tazminata hükmedildiği de açıklanmadan, talep miktarı aşılmak suretiyle, davalı ... aleyhine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 26. maddesi uyarınca Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece talebi aşar şekilde ve hangi eylemlerden dolayı tazminata hükmedildiği açıklanmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) numaralı bentte gösterilen nedenle davalılardan ... yararına BOZULMASINA, davalılardan ... ve ...’nun her iki davacıya, davalı ..."nun davacı ..."e yönelik temyiz inceleme isteğinin yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle REDDİNE, davacıların temyiz isteminin ise (1) numaralı bentte gösterilen nedenle REDDİNE ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 05/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.