12. Ceza Dairesi 2019/1412 E. , 2020/74 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddine, 3.000 TL manevi
tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davalı vekilinin, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kendisine tebliği üzerine süresinde verdiği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine uygun olarak katılma yoluyla temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının gözaltına alındığı ve tutuklandığı tarih dikkate alındığında, 5320 sayılı Kanunun 6/1. maddesine göre, tazminat isteminin 5271 sayılı CMK"nın 141. - 144. maddeleri hükümlerine göre incelenip karara bağlanacağı gözetilerek, 5271 sayılı CMK"nın 142/5. maddesi gereğince dava dilekçesi ve ekindeki belgeler davalı ... Hazinesinin mahkemenin yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ edilip, yine aynı Kanunun 142/7. maddesi gereğince duruşmadan haberdar edilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
2- Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi karşısında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
3- ""14/04/2016"" olan karar tarihinin gerekçeli karar başlığında ""15/04/2016"" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.