13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1135 Karar No: 2019/6502 Karar Tarihi: 16.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/1135 Esas 2019/6502 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi kapsamında yer alan hırsızlık suçunun uzlaşmaya tabi olduğunu tespit etti ve sanığın uzlaşma işlemi yapılmasının ardından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ancak, uzlaşma teklifi mağdur ve sanığa usulüne uygun şekilde yapılmadığı için karar bozuldu. Sanık, bu gerekçelerle mahkum edilmedi. Kanunlar arasındaki farklılık durumunda, suçun işlendiği sırada yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz edilir (5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi). Kararda anılan kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. ve 7/2. maddeleri, 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 321. maddesi, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. ve 35. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleridir.
13. Ceza Dairesi 2019/1135 E. , 2019/6502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre sanık hakkında mağdur ...’e yönelik eylemi nedeniyle uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması yönüyle Dairemizin 11.09.2018 tarihli ilamı ile bozulduğu ve bozma sonrası uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma teklif formunun mağdur ...’in dosya kapsamında bildirdiği adresine tebliğe çıkarıldığı ancak tanınmadığından bahisle tebligatın iade olduğu ve uzlaştırmacı tarafından dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği buna göre; Uzlaştırma yönetmeliğinin 29.madde 6.fıkrasına göre "" Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir "" hükmü gereği tekrar uzlaştırma bürosunca mağdur ve sanığa uzlaşma teklifi ve usulüne uygun uzlaşma işleminin yapılmadığının anlaşılması karşısında; Uzlaştırma yönetmeliği de gözetilerek, usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.