Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi murisi aleyhinde başlatılan takipte, murisi SSK"dan aldığı maaşının aylık 600 TL sine haciz konulmasına 30.09.2008 de muvafakat ettikten sonra 12.09.2009 da vefat ettmiştir. Mirasçı sıfatı  ile şikayetçi aleyhinde takibe devam edilmiş ve alacaklı vekili talebiyle, SSK maaşının ölüm nedeniyle küllü halefiyet gereğince şikayetçiye intikal ettiğinden bahisle   aylık 600 TL sinin haczine 08.02.2010 tarihinde karar verilmiştir .Bu haciz işlemini mirasçı borçlunun 02.04.2010 tarihinde şikayeti üzerine, mahkemece  şikayetçinin külli halef olması nedeniyle murisinin muvafakatinin kendisinide bağlayacağından  bahisle, davanın reddine karar verilmiştir.
SGK "dan bağlanan  dul ve yetim maaşı borçlu ailesi efradına  tahsis edilen bir para  olup 5510 Sayılı SGK"nun 93.maddesi gereğince, mirasçı borçlunun muvafakatı olmadığı takdirde haciz edilemezler. Borçtan  mesuliyetleri   ve de muvafakatleri halinde  mirasçıların  bu  maaşlarına  haciz  konulabilir.  Somut  olayda   haciz  tarihi itibariyle  şikayetçi  mirasçının  SGK "dan  aldığı maaşına  haciz  konulmasına  muvafakati  yoktur.
O halde mahkemece şikeyetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi  yerine ,  yazılı  gerekçeyle  reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.