Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10548
Karar No: 2021/12648
Karar Tarihi: 20.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10548 Esas 2021/12648 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/10548 E.  ,  2021/12648 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2014/1041-2015/298


    Dava, ödeme emri ve haczin iptali istemine ilişkindir.
    Samsun 1. İş Mahkemesinden verilen 07/03/2014 gün 2009/109-2014/170 sayılı hükmün, Dairemizin 28.10.2014 gün ve 2014/11963 - 2014/20914 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 25.03.2015 gün 2014/1041-2015/298 sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK"nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği, direnme kararı Dairemizce yerinde görülmediğinden incelenmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.02.2020 gün ve 2018/10-258 - 2020/68 sayılı karar ile direnme kararının yerinde olduğu, ne var ki, bozma nedenine göre Özel Dairece işin esası incelenmediğinden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirkete ait 1999/6-2000/5 dönemleri ve arasına ilişkin prim ve ferilerine ilişkin borç ile 2000/3 dönemine ait idari para cezası içerikli toplam dört adet ödeme emrinin düzenlenerek şirket müdürü olduğundan bahisle davacıya tebliğe çıkarıldığı, 2000/1-5 dönem ve arasına ilişkin 2000/1907 nolu ödeme emrinin davacıya 21.06.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emri için 28.06.2000 tarihinde mal beyanında bulunduğu, diğer 3 adet ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği, davacının işbu dava ile ödeme emirlerinin tebliğinin 25.09.2009 olduğunun tespiti ve iptali ile maaşına konulan haczin iptalini talep ettiği, mahkemece, 133/500 oranında şirket ortağı olan davacının 03.03.1999 -02.12.1999 tarihleri arasında şirket müdürü olduğu, 1999/6-11 arası dönemden sorumlu olduğu, 1999/12-2000/5 dönemleri arasından ise hissesi oranında sorumlu olduğu, 21.06.2000 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve davacının 28.06.2000 tarihinde mal beyanında bulunması nedeniyle 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde tebliğin gerçekleşmesi ve dolayısıyla konulan haczin yerinde olduğundan bahisle davanın kısmen kabulü ile, davacının 02.12.1999 tarihine kadar ki borçların tamamından, bu tarih sonrasından doğan borçlardan ise şirketteki hissesi oranında sorumlu olması gerektiğinin tespitine, ödeme emirlerinin tebliği tarihinin 25.09.2009 olduğu ve haczin iptaline dair taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün (7061 sayılı Yasa’nın 9. Maddesi ile on beş gün olarak değiştirilmiştir) içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün (7061 sayılı Yasa’nın 9. Maddesi ile on beş gün olarak değiştirilmiştir.) içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük (on beş gün) hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün (on beş gün) içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
    Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacının maaşına konulan hacze dayanak ödeme emirlerinin tamamının davacıya tebliğ edilmediği belirgin olmakla, tebliğ edilmeyen ödeme emirleri miktarı kadar haczin yerinde olmadığı gözetilerek karar verilmesi (miktarları belirtilmek kaydıyla) gerekmektedir.
    Öte yandan, mahkemece her ne kadar davacının şirket müdürlüğü sıfatının sona erdiği 02.12.1999 tarihinden sonra doğan borçlardan, şirketteki sermaye hissesi oranında sorumlu olması gerektiğine dair hüküm kurulmuş ise de, söz konusu kararın infaza elverişli olmadığı, tarafların sorumluluğunun açık ve net bir biçimde ortaya koyulması gerektiği, bu kapsamda davacının kendisine gönderilen ödeme emirlerinin ne kadarlık kısmından sorumlu olduğunun miktar yazılmak suretiyle tespiti yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi