11. Hukuk Dairesi 2018/5684 E. , 2019/6665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/10/2017 tarih ve 2017/36 E.- 2017/489 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/09/2018 tarih ve 2018/193 E.- 2018/891 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2002/21178, 174119 sayılı ve önceki tarihli "GO-LOGISTICS Global Operatıons Local Solutıons", "GO A C.OZDEMIR COMPANY Go Uluslararası Nakliyat Servis ve Tic. A.Ş.+şekil" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin "GO MAGAZİN" ibaresini 41. sınıfta “eğitim öğretim hizmetlerini” de kapsayan marka başvurusuna müvekkilince anılan markalar ile itiraz edildiğini, itirazın “eğitim ve öğretim” hizmetleri yönünden nihai olarak 2016-M-11179 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa davalı markasının esaslı unsurunun "GO" ibaresi olduğunu, müvekkiline ait tanınmış markaların da “GO” esas unsurlu olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4. maddesi uyarınca tescil engelinin bulunduğunu ileri sürerek, davalı YİDK"nın anılan kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin "GO" esas unsurlu çok sayıda tescilli markasının bulunduğunu, "GO" ibareli seri markalar üzerinde hak sahibi olduğunu, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, tescili istenen hizmetin davacı markalarının kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markalarının kapsamında yer alan mal ve hizmet ile davalı başvurusunda yer alan “eğitim ve öğretim hizmetlerinin” farklı olduğu, taraf markalarının esaslı unsurunun “GO” ibaresi olduğu, fakat mal ve hizmetler yönünden farklılık olduğundan iltibasın bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.