20. Ceza Dairesi 2017/6917 E. , 2018/2475 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın 12.11.2015 tarihli olayla ilgili olarak hakkında uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı soruşturma yürütülen ...’e sattığı 2 paket esrar dışında satılan diğer maddenin eroin olduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK 188/4 maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) ... Polis Kriminal Laboratuarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Gerekçeli karar başlığında sanık Kaan açısından suç tarihlerinin 12.11.2015 ve 13.11.2015 olarak gösterilmesi gerekirken 07.09.2015 olarak yazılması,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne "... Kriminal Polis Laboratuarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de TCK’nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi,
2-) Gerekçeli karar başlığında bulunan suç tarihinin çıkarılarak yerine 12.11.2015 ve 13.11.2015 tarihlerinin yazılması,
3-) TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-)Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
1-) 04.10.2015 tarihli olay tutanağında bir alışveriş görülmemesi ve sanığın tutanak içeriği ile atılı suçlamayı kabul etmediğine ilişkin savunması ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılanan diğer sanık ...’ın suça konu uyuşturucu maddeleri sanıktan satın almadığına dair aşamalardaki beyanları ile 26.10.2015 tarihli olaya ilişkin ...’nin Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği ifadesinden hakim karşısında polisin baskısı nedeniyle öyle ifade verdiğini beyan ederek döndüğünün anlaşılması karşısında; tutanak tanıkları dinlenip tüm deliller birlikte tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 04.10.2015 ve 26.10.2015 olarak gösterilmesi gerekirken 07.09.2015 olarak yazılması,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.