Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7558 Esas 2019/6501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7558
Karar No: 2019/6501
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7558 Esas 2019/6501 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kadastro sırasında tescil harici bırakılan sahanın kişiler adına yazılamayacağı gerekçesiyle dava konusu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş. Ancak, mahkeme davacının talebini reddetmiş ve davalı ve murislerinin taşınmazları uzun yıllardır ekonomik amaçla kullandıklarını belirterek, davanın reddine karar vermiştir. Bu karar, uzman orman bilirkişisi tarafından yapılan inceleme sonucunda da teyit edilmiştir. Bu nedenle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hüküm onanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesi ve 14. maddesi olarak açıklanmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2017/7558 E.  ,  2019/6501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında .......mahallesinde bulunan 101 ada 20 parsel sayılı 5734,21 m2 ve 101 ada 27 parsel sayılı 7635,06 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar meyve bahçesi; 101 ada 46 parsel sayılı 3887,11 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kargir ev ve meyve bahçesi; 101 ada 51 parsel sayılı 2609,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kargir ev ve dam ve meyve bahçesi (belgesizden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle) niteliğinde 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı vekili; dava konusu taşınmazların daha önce yapılan kadastro çalışmaları esnasında tescil harici bırakılan saha olduğunu, bu sahanın kişiler adına yazılamayacağını, davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı ve murislerinin dava konusu taşınmazları uzun yıllardır ekonomik amaca uygun olarak kullandığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. vd. maddelerindeki şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Taşınmazların bulunduğu yörede tapulama çalışmaları 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 1978 yılında yapılıp tamamlanarak 30 günlük ilan sonucunda 28/06/1978 tarihinde kesinleşmiş, davalı parsellerin bulunduğu kısım tapulama harici bırakılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesine göre 2015 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları 06/11/2015- 07/12/2015 tarihleri arasında ilan edilmiş, yasal süre içinde itiraz edildiği için dava konusu 101 ada 20, 27, 46 ve 51 nolu parseller yönünden kesinleşmemiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
    11/11/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.