14. Hukuk Dairesi 2018/497 E. , 2021/3097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/01/2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili; davalı Hazine adına kayıtlı ve üzerlerinde 2981 sayılı Yasa kapsamında tapu tahsisli ve imar affı müracaatlı gecekonduların bulunduğu eski 2624-2625 yeni 8706 ada 2, eski 2624 yeni 8706 ada 3, eski 2689 yeni 8706 ada 7 parsel sayılı taşınmazların, 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesi uyarınca Belediyeye devri gerekirken davalı idarenin bundan kaçındığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davanın kısmen kabulüne, dava konusu 8706 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, davacının 8706 ada 2 parsel sayılı taşınmazla ilgili davasının reddine” dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14/02/2014 tarih 2014/410 Esas - 2014/1280 Karar sayılı ilamıyla ".... dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2624, 2626 ve 2689 parsel sayılı taşınmazlar Hazine adına kayıtlı ve beyanlar hanelerinde dava dışı gerçek kişiler lehlerine tahsis belirtmeleri mevcut iken, Islah İmar Planı uygulamasına tabi tutularak sırasıyla dava konusu 8706 ada 3, 2 ve 7 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu; 2624 sayılı parseldeki ... lehine olan tahsis belirtmesi 8706 ada 3 sayılı imar parselinde muhdaset beyanı olarak yer almış ise de, adı geçenin tapu tahsis belgesinin iptali nedeniyle bu beyanın 15.11.2002 tarihinde terkin edildiği; 2626 sayılı parselden oluşan 8706 ada 2 sayılı parselde ise, ... lehine muhdesat beyanı bulunduğu; 2689 sayılı parselde ... lehine mevcut tahsis belirtmesi olup; bu parselden oluşan 8706 ada 7 sayılı parselde adı geçen adına muhdesat şerhi verildiği ve ...’nın Tapu Tahsis Belgesinin hukuki geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, 8706 ada 7 parsel sayılı taşınmaz bakımından 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bu parsel yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; 8706 ada 2 ve 3 sayılı parseller bakımından hükme elverişli ve yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığı söylenemez. Zira, dava dilekçesine ... adına 2624 sayılı parseldeki gecekondusu nedeniyle düzenlenen Tapu Tahsis Belgesi eklenmiş; davalı idarece 8706 ada 2 ve 3 sayılı parsellere ilişkin ... adına düzenlenen Tapu Tahsis Belgesinin iptal edildiği bildirilmiş; noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen tapu kayıtlara göre, 8706 ada 3 ve 4 sayılı parsellerin kayıtlarında ... lehine mevcut muhdesat beyanlarının terkin edildiği, 2 sayılı parseldeki ...’ın muhdesat beyanının mevcudiyetini koruduğu görülmüş olup; mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyeti raporunda, ...’ın tapu tahsis belgesinin 2 sayılı parseli, ...’ın tapu tahsis belgesinin 3 sayılı parseli kapsadığı bildirilmişse de, neden ...’ın lehine 3 sayılı parsele muhdesat beyanı verilip ve sonrasında tapu tahsis belgesinin iptaliyle bu beyanın terkin edildiği açıklanmamıştır. Başka bir ifadeyle; 2 ve 3 sayılı parseller bakımından çelişkiler giderilmemiştir. Öte yandan; geri çevirme kararı sonrası, davalı idarece, ... adına tapu tahsis belgesine rastlanılmadığı bildirilmiş olup, dava dilekçesine ekli tapu tahsis belgesinin varlığının ve geçerliliğinin araştırılması gerektiği de açıktır. O halde; yukarıda açıklanan çelişkilerin giderilerek 8706 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, 8706 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 8706 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili 8706 ada 7 parsel yönünden temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür.
Mahkemece, 8706 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kurulan hükmün kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek söz konusu talep açısından bozma ilamından sonra hüküm tekrarı ile yeniden bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu durum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesine aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.