Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6060
Karar No: 2017/317
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/6060 Esas 2017/317 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirkete ait iş makinesinin tamirini yaptıklarını, malzeme ve işçilik bedeli için 30.07.2012 tarihli 26.255,00 TL miktarlı faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmişti.
Mahkeme, taraflar arasında iş makinelerinin tamir ve bakımıyla ilgili iş ilişkisinin bulunduğunu ancak davaya konu edilen belgenin aslının davacı tarafından sunulmamış olması ve bu belgede imzası bulunduğu bildirilen davalı şirket çalışanı olduğu tespit edilemediğinden davanın ispatlanamamış olması gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Ancak, mahkemece belgenin teklif formu olup içerisindeki işlemlerin yapıldığı anlamına gelmeyeceği yönündeki görüş yanlış olduğundan, onay formunda belirtilen imalâtların faturada açıklanan 26.255,00 TL bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, davacı yararına BOZULMUŞTUR.
K
15. Hukuk Dairesi         2015/6060 E.  ,  2017/317 K.

    "İçtihat Metni"


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı davasında davalı şirkete ait iş makinesinin tamirini yaptıklarını, malzeme ve işçilik bedeli için 30.07.2012 tarihli 26.255,00 TL miktarlı faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, davalı şirket tarafından faturanın iade edildiğini, bundan sonra davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında davacı ile yapılan sözlü anlaşma uyarınca davacının kendilerine 19.500,00 TL"lik yedek parça ve servis işçiliği yaptığını, yaptığı iş karşılığında davacıya 19.500,00 TL bedelli çek verdiklerini, davacının bu çeki vadesinde tahsil ettiğini, bunun dışında davacı ile aralarında herhangi bir ticari alışverişlerinin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı 11.02.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde davalının bildirdiği ödemenin daha önceki yedek parça ve servis işçiliği ile ilgili olduğunu, davaya konu faturanın ise davalının imzasını taşıyan 24.07.2012 tarihli “servis ve yedek parça onay formu” kapsamında yapılan işler ile ilgili olduğunu açıklamıştır.
    Mahkemece davaya konu uyuşmazlık öncesinde, taraflar arasında iş makinelerinin tamir ve bakımıyla ilgili iş ilişkisinin bulunduğu ancak davaya konu edilen belgesinin aslının davacı tarafından sunulmamış olması ve bu belgede imzası bulunduğu bildirilen davalı şirket çalışanı olduğu tespit edilemediğinden davanın ispatlanamamış olması gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.


    Taraflar arasında uyuşmazlığa konu edilen fatura öncesinde iş makinelerinin tamiri ve bakımı için akdi ilişkinin bulunduğu ihtilâfsızdır. İhtilâf 30.07.2012 tarihli 26.255,00 TL miktarlı fatura kapsamında hizmet verilip verilmediği konusundadır. Davacı ihtilâfa konu işlerin 24.07.2012 tarihli “servis ve yedek parça onay formu” başlıklı belgede yapılan işler olduğunu iddia etmiş, davalı vekili 22.04.2014 tarihli celsedeki beyanında bahsi geçen belgenin yani 24.07.2012 tarihli servis yedek parça teklif ve onay formunun ıslak imzalı bir belge olmadığını, faks suretiyle müvekkili şirkete gönderildiğini, imza inkârı halinde ve belgenin müvekkiline aidiyetinin tespitinin mümkün olmadığını yine de belgedeki imzanın müvekkili şirket temsilcinden sadır olduğunu kabul ettiklerini, ancak bunun teklif belgesi olup içeriğindeki işlemlerin yapıldığı anlamına gelmeyeceğini açıklamıştır. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin ana borcu, eseri eksiksiz ve ayıpsız tamamlayıp teslim etmek; iş sahibinin ana borcu da, bedeli ödemektir. Dolayısıyla, eseri eksiksiz ve ayıpsız ikmâl edip teslim ettiğini yüklenici, bedeli ödediğini de iş sahibi kanıtlamak zorundadır. Teslim borcunun da, teslimin bir hukuki fiil olması nedeniyle tanık dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Somut olayda dinlenen tanıklar davaya konu edilen işlerin yapılıp davalıya teslim edildiğini açıklamış olduklarından mahkemece onay formunda belirtilen imalâtların faturada açıklanan 26.255,00 TL bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi koşulları oluşmadığı halde davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi