Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/50012
Karar No: 2013/34784
Karar Tarihi: 24.12.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/50012 Esas 2013/34784 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalı şirkette çalışırken haksız olarak işten çıkarıldığını ve ücret, fazla mesai, genel tatil ücreti ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak temyiz edilerek Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay, işçinin fazla çalışma ve ara dinlenme iddialarının doğru olarak hesaplanmadığını, tanık beyanlarına dayanarak hesaplanan fazla mesai ücretinden hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini ve kararın bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 4857 sayılı İş Kanunu Madde 68, İş Kanunu Madde 63.
9. Hukuk Dairesi         2011/50012 E.  ,  2013/34784 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait iş yerinde 11.12.2006 tarihinden davalı tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiği 11.10.2007 tarihine kadar aralıksız olarak çalışmış olduğunu, davacıya işten çıkartıldığının 11.10.2007 tarihinde sözlü olarak söylendiğini, ayrıca herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığını, davacının düzenli olarak çalışmasına rağmen maaşının düzenli ödenmemiş olduğunu, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde saat.08.00"den akşam 24.00"e kadar çalıştığını, milli bayramlarda da çalışmasına devam ettiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili; müvekkilinin, ..."da ... isimli iş yeri açmış olduğunu ve buranın işletilmesi ile ilgili her türlü yetkiyi de oğlu ..."e vermiş olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinden herhangi bir ücret alacağının bulunmadığını, iş yerinde tutulan ve işçilere yapılan ödemeleri gösteren iş yeri defterinde davacıya ücret alacağı ile ilgili yapılan ödemelerin açıkça belirtilmiş olduğunu, hatta davacının bu deftere almış olduğu paraların büyük bir kısmını kendi el yazısı ile yazmış olduğunu, dolayısıyla davacının müvekkilinden hiç bir ücret alacağının bulunmadığını, müvekkilinin açmış olduğu bu iş yerinin iflas noktasına geldiği için 11.10.2007 tarihinde kapatılmış olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde günde sabah saat.8"den akşam 12"ye kadar çalıştığı iddiasının da gerçek olmadığı gibi hayatın olağan akışına da ters olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Ç)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    D)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
    Somut olayda; davacının günlük çalışması tanık beyanları uyarınca 12 saat olarak tespit edilmiş ise de, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda günde 1,5 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilerek fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması gerekirken 0,5 saat ara dinlenme yaptığının kabulü ile hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek alacağın hüküm altına alınması hatalıdır
    3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Somut olayda; davacı işçi fazla çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispat etmiş olup, yukarıdaki ilkeler uyarınca takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına dayanılarak hesaplanan fazla mesai ücretinden hakkın özünü etkilemeyecek oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gözetilmeksizin alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi