Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/1029
Karar No: 2021/3128
Karar Tarihi: 05.10.2021

Danıştay 2. Daire 2021/1029 Esas 2021/3128 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1029
Karar No : 2021/3128

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; 02/05/2009 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavında başarılı olup, komiser yardımcılığı kursuna başlayan ve bu kursu başarı ile tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanan davacının, söz konusu sınavda yer alan bazı soruların mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirmede başarısız duruma düştüğünden bahisle tekrar polis memurluğuna atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin iptali
istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; yargı kararı uyarınca yapılan yeni sıralamaya göre 02/05/2009 tarihinde gerçekleştirilen komiser yardımcılığı sınavında başarısız olduğu sabit olan davacının, komiser yardımcılığı kursuna devam ettirilerek kursu başarıyla tamamlaması üzerine komiser yardımcılığına atanmasında, idarenin açık hatası bulunduğu ve davacının hukuka aykırı işlem dolayısıyla elde ettiği komiser yardımcılığı statüsünün kazanılmış hak kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davacının komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; kazanılmış hakların korunması, hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkeleri dikkate alındığında, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
İçişleri Bakanlığının 03/03/2009 tarihli olurları ile 2009-2010 Eğitim - Öğretim yılında 1125 erkek ve 75 kadın olmak üzere 1200 polis memuru için komiser yardımcılığı kursu açılmıştır.
02/05/2009 tahinde yapılan komiser yardımcılığı kursu sınavı sonucunda davacı 75 puan ile 424. erkek yedek sırada yer almış, bu sonuç ile belirlenen kontenjan içerisine girememiştir.
Bu arada komiser yardımcılığı sınavının bazı sorularının hatalı olduğu öne sürülerek açılan iptal davaları sonucu … İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine; idarenin de iptal etmiş olduğu bir soru dahil toplam on iki soru iptal edilerek yazılı sınavın 88 soru üzerinden yapılan ve 13/04/2010 tarihinde Pol-Net sayfasında yayınlanan ikinci değerlendirme listesinde, davacı 78,421 puan ile 1. yedek sırada olarak belirlenen kontenjan içerisine girip komiser yardımcılığı kursundan 2011 yılında mezun olmuştur.
Davalı idare aleyhine açılan davalar sonucunda, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan protokolde değerlendirme sırasında hatalı soru/sorular çıkması durumunda hatalı bulunan soru/sorular doğru kabul edilerek 100 puan üzerinden değerlendirileceği ve her sorunun puan olarak eşit ağırlığa sahip olduğu kurala bağlanmasına karşın, sınav puanlarının hesaplanmasında, anılan protokol hükümleri ihlal edilerek ayrıca protokolde olmayan bir usul benimsenerek , yani iptal edilen hatalı olduğu saptanan soruların ilgili olduğu alan içinde değerlendirilip, puanlamanın alanlar itibarıyla yapılarak toplam puana ulaşılmak suretiyle başarı sıralamasının yapılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verildiği; bu karar uyarınca yapılan üçüncü değerlendirme listesinde, davacının 81 puan ile 43. erkek yedek sırada olduğu ve belirlenen kontenjana giremediği anlaşılmıştır.
Davalı idare yargı kararlarına rağmen Mahkemelerce sınavın iptali ile ilgili bir karar verilmemiş olması nedeniyle davacıyı kursa devam ettirmiştir.
Davalı idare tarafından; komiser yardımcılığı kursuna çağırılan, ancak mahkeme kararları gereği yeniden yapılan değerlendirmeler sonucu belirlenen kontenjan içine giremediği halde kursa devam eden ve halen komiser yardımcısı olarak görev yapan personelin aslında komiser yardımcısı kursuna katılmaya hak kazanamadıkları bu nedenle ortada kazanılmış bir hakkın olmadığı değerlendirilerek, ilgili Hukuk Müşavirliği görüşü doğrultusunda aralarında davacınında bulunduğu nihai başarı sıralamalarında başarısız duruma düşen personel hakkında 03/09/2014 tarihli tenzili rütbe işlemi tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. ...” hükmü yer almaktadır.


HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, "insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet" şeklinde tanımlanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi "hukuki güvenlik ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, "idari istikrar ilkesi" ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.
Anayasa'nın 138. ve 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca idarenin yargı kararının gereğini yerine getirmesi bir zorunluluk ise de; iptal edilen işlemle üçüncü kişiler yönünden kazanılmış bir hak doğmamış olsa da, eğer subjektif kazanımlar söz konusu ise, bu subjektif etki ve sonuçların korunması da yukarıda değinildiği üzere hukuki güvenlik ve idari istikar ilkelerinin bir sonucudur.
Uyuşmazlıkta, hatalı soruların yargı kararıyla iptali sonrasında idarece yeniden yapılan değerlendirme sonucunda sıralamaya giremeyerek başarısız oldukları anlaşılan kursiyerlerin ilişikleri kesilmeyip kursa devamı sağlanmış ve davacının durumunda olduğu gibi bu kişiler kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanmak suretiyle, bu statüleri gereği kişisel kazanımlar elde etmişlerdir.
Bu durumda, davacının komiser yardımcısı olarak atanmasından yaklaşık üç yıl sonra yargı kararının uygulandığından bahisle, subjektif kazanımlarını ortadan kaldıracak şekilde, komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanması yolunda tesis edilen işlemde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerine uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davacının komiser yardımcılığına, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda yapılan bir değerlendirme sonucunda atandığı, idarenin açık mevzuat hükmüne aykırı bir uygulamasından söz edilemeyeceği, maddi olay yönünden de hatalı bir saptamaya dayanılmadığı görüldüğünden, bu atama işleminin açık hataya dayandığı ve her zaman geri alınabileceği sonucuna varılamayacaktır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/11/2017 günlü, E:2016/4102, K:2017/3389 sayılı ve 10/04/2019 günlü, E:2018/1933, K:2019/1655 sayılı kararları da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz istemine konu … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile dayandığı gerekçe hukuk ve usûle uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, temyiz talebinin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi