Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7264 Esas 2018/3258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7264
Karar No: 2018/3258
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7264 Esas 2018/3258 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapusu yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerin tapu kaydının yükleniciye verilmediği, sözleşme uyarınca yükleniciye verilmesi gereken ve verilmeyen başka bir bağımsız bölümün bulunmadığı ve yüklenicinin sözleşme uyarınca edimini gereği gibi yerine getirmediği, eksik ve ayıplı işlerin bulunduğu gibi nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davayı reddetmiştir. Mahkeme, davalının eksik ve ayıplı imalatı kabule zorlanamayacağı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, kararın bozulması gerektiğine karar verilmiş ve davacının diğer arsa sahiplerine karşı dava açması ve bu davaların birleştirilmesi konusunda süre verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Kararda; Türk Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Tapu Kanunu ve Medeni Kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
23. Hukuk Dairesi         2015/7264 E.  ,  2018/3258 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki asıl dava tazminat, birleşen dava tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleriyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği diğer hissedarların edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının buna aykırı davrandığını, diğer iki arsa sahibinden satış yetkisi alabildiği halde davalıdan alamadığını bu durumdan dolayı müvekkilinin hem madden, hem de itibar kaybına uğradığını ve müvekkiline devredilmesi gereken 16 ve 17 nolu bağımsız bölümlerinin de davalı tarafından müvekkiline devredilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi olmak üzere 6.000,00 TL"nin davalıdan alınıp müvekkilini, birleşen dava yönünden de 16 ve 17 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiş.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yüklenicinin üzerine düşen edimleri eksik ve ayıplı ifa ettiği, davalının eksik ve ayıplı imalatı kabule zorlanamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, 08.12.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
    1-Mahkemece, eksik ve ayıplı imalatların bulunduğu bu nedenle sözleşme uyarınca davalıya ait bağımsız bölümlerin kabule zorlanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye verilmesi gereken 16 veya 17 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydının yükleniciye verilmediği, sözleşme uyarınca yükleniciye verilmesi gereken ve verilmeyen başka bir bağımsız bölümün kalmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu bağımsız bölümler sözleşmenin ve dolayısıyla tüm arsa sahiplerinin teminatını oluşturmaktadır. Davacı yüklenicinin sözleşme uyarınca edimini gereği gibi yerine getirmediği, eksik ve ayıplı işlerin bulunduğu ve henüz iskan ruhsatının alınmadığı dosya kapsamında sabittir. Dolayısıyla dava konusu bağımsız bölümlerin tüm arsa sahiplerinin teminatını oluşturduğu dikkate alınarak bu bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı olunduğuna bağlı kalınmaksızın tüm arsa sahiplerine .../...
    S.2

    karşı davanın açılmasının gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda mahkemece, davacı tarafa diğer arsa sahiplerine karşı da dava açması ve bu davaların birleştirilmesi konusunda süre verip yargılamaya bu haliyle devam edilmesi gerekirken ,eksik hasımla davaya devam edilip karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2) Bozma nedenine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.