Esas No: 2019/7028
Karar No: 2021/4295
Karar Tarihi: 05.10.2021
Danıştay 8. Daire 2019/7028 Esas 2021/4295 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7028
Karar No : 2021/4295
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay ve Uzay Bilimleri Fakültesi …Mühendisliği Bölümü'nde, 2547 sayılı Yasanın 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, 2547 Sayılı Yasanın 33/a maddesi uyarınca kadroya geçirilmesi talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, Dairemizce verilen bozma kararına uyarak duruşma yapıldığı; davacı hakkında, görev yaptığı bölüm başkanlığınca 2547 sayılı Yasanın 33/a maddesine göre atanmasının uygun olduğuna yönelik bir görüş birliği mevcut iken ve bu yönde alınmış Yönetim Kurulu kararı ve Dekan onayı ile Rektörlüğe müracaat edilmiş olmasına ragmen Rektörlükçe, gerek davacının gerekse bölüm başkanlığı ve Dekanlığın talebine karşılık herhangi bir değerlendirme yapmadan, talebin yerindeliğini irdelemeden ve zincir işlem mahiyetindeki idari işlemde olumlu veya olumsuz bir karar almadan, diğer bir ifadeyle zincir işlem mahiyetindeki idari işlemlerden ilk halka işlemin tesisi sonrası işlemin tüm halkalarının tamamlanması hususunda bağlı yetki içerisine giren idarelerin, nihai işlemin tesisi konusunda olumlu/olumsuz gerekçeli irade beyanında bulunması yukarıda alıntısı yapılan yasa hükmü gereği zorunlu olmasına rağmen, nihai işlem tesisine yetkili olan Rektörlük makamınca bu yönde irade beyanı içermeyen "zımni ret" işleminde belirtilen yön itibariyle hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3/p maddesinde, öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı, 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların anabilim ve ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, Rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atama süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği, 50. maddesinin (a) bendinde; lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerin, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçileceği, (b) bendinde; yükseköğretim kurumlarının lisansüstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapacağı ve önlemleri alacağı, (d) bendinde ise, lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin kendilerine tahsis edilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır.
Öte yandan, Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin kapsam başlıklı 4. maddesine göre, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atama yapılabilmesi hukuken olanaklıdır. Ancak, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre istihdam edilenlerin aynı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanabilmesi mümkün değildir. 2547 sayılı Kanun'nun 50. maddesine göre istihdam, Yönetmelikte sayılan istihdam biçimlerinin dışında olup, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanmalarını içermektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2005 yılından beri İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay ve Uzay Bilimleri Fakültesi … Mühendisliği Bölümünde 2547 sayılı Yasanın 50/d maddesi uyarınca araştırma görevisi olarak görev yaptığı, doktora öğrenimin bitmesi halinde üniversite ile ilişiğinin kesilecek olması nedeniyle 01.09.2014 tarihinde Bölüm Başkanlığına verdiği dilekçe ile 2547 Sayılı Yasanın 33/a maddesi uyarınca kadroya alınma talebinde bulunduğu, bu talebinin İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay ve Uzay Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunarak Dekanlığa bildirildiği, Dekanlıkça da uygun görülerek … tarih ve … sayılı karar ile İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne yazı yazıldığı, Rektörlükçe “60 gün” içinde cevap verilmeyerek talebin zımnen reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan ilgililerin aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca naklen atanma istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar çerçevesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK 15.10.2015 tarih ve E:2013/4353, K:2015/3525); 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanma olanağı bulunmayan 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında görev yapan ilgililerin atanma isteminin açıktan atama niteliğinde olduğu ve atanma talebini içeren başvurularının reddine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığına karar vermiştir.
Bu durumda, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca istihdam edilirken kadrosunun aynı Kanunun 33/a maddesinde öngörülen araştırma görevlisi kadrosuna aktarılmasını isteyen davacının bu talebinin Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında bulunduğu ve davacının atanmasında Yönetmelikte öngörülen atama şartlarının ( kadro ilanı, merkezi sınav, yabancı dil vs.) aranması gerekeceği açık olup, Yönetmelik kapsamında bulunmasına rağmen Yönetmelikte öngörülen şartlar yerine getirilmeden davacının 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında bir kadroya atanmasına hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile kararın bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.