Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3062
Karar No: 2019/1211
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3062 Esas 2019/1211 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, 19 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümler üzerindeki ortaklığın aynen taksim, olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar, taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir. Ancak kanunda açıkça belirtildiği gibi mahkeme aynen paylaştırma imkanının varlığı halinde satışa zorlanacak bir yöntemi benimsemesi mümkün değildir. Bu nedenle karar bir kısım davalıların temyiz itirazı sonucu bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 642. ve 650. maddeleridir. 642. madde, mirasçıların terekenin tamamının veya bir kısmının aynen, satış yoluyla paylaşılmasını isteyebileceğini belirtmektedir. 650. madde ise mirasçıların paylarının oluşturulması konusunda sulh mahkemesinden yardım alabileceğini ve paylaşımın yerel adetler, mirasçıların kişisel durumları ve çoğunluğun arzusuna uygun olarak gerçekleştirileceğini ifade etmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2018/3062 E.  ,  2019/1211 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, 19 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümler üzerindeki ortaklığın aynen taksim, olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, tarafların müşterek murisinden miras kalan 19 ada 100 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek 19 adet bağımsız bölümden oluşan taşınmazın, taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazın öncelikle taraflar arasında ivaz ilavesi ve tenkisi suretiyle aynen taksimini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 642. maddesine göre; "Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hakim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak v arsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır…"; 650. maddesinde ise; "Mirasçılar, tereke mallarından mirasçı veya ortak kök sayısınca pay oluştururlar. Anlaşma olmazsa, mirasçılardan her biri, payların oluşturulmasını sulh mahkemesinden isteyebilir. Payların oluşturulmasında hakim, yerel adetleri, mirasçıların kişisel durumlarını ve çoğunluğun arzusunu göz önünde bulundurur. Payların özgülenmesi mirasçıların anlaşması uyarınca yapılır. Buna olanak bulunmazsa kur"a çekilir." hükmü yer almaktadır.
    Bu hükümlerden açıkça anlaşılacağı üzere hakim, miras yoluyla intikal eden terekenin tamamı ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamını bir mirasçıya vermek suretiyle paylaştırma yapabilir.
    Kanun koyucunun bu hükmü getirmekteki amacı öncelikle aynen paylaştırma isteyen mirasçılar arasındaki paylaşma konusundaki ihtilafın en uygun biçimde çözümlenmesi ve taşınmazların değerleri arasında fark bulunması halinde, gereğinde farkı para ödetmek yoluyla, denkleştirmenin sağlanmasıdır. Ayrıca payların özgülenmesinde mirasçıların anlaşması asıl olup, anlaşamazlarsa kura çekilecektir.
    Bu yolla aynen paylaştırmayı gerçekleştirme olanağı olan mahkemenin mirasçıları satışa zorlayacak bir yöntemi benimsemesi olanaklı olmadığı gibi açıklanan yasal düzenlemelere de aykırıdır.
    Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazlar davacılar ve davalılar adına paylı olarak kayıtlıdır.
    Taraflar mümkün ise aynen taksim edilmesini, mümkün değil ise satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece, taraflarca aynen paylaştırılması istenen 19 adet bağımsız bölüm ve bunları paylaşacak 6 adet paydaş bulunduğuna göre yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda, paydaşların bir kısmının rızasının olması halinde başkaca alternatifler araştırılarak, kabul eden tarafların payı müşa bırakılmak veya gerektiğinde ivaz ilavesi yapılmak suretiyle aynen taksimin mümkün olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınarak taksim suretiyle ortaklık giderilmelidir. Çekilecek kura sonucunda kendisine daha kıymetli taşınmazlar isabet eden tarafa ivaz bedeli farkını hükümden önce depo etmesi için kesin süre verilmeli, depo edildiği takdirde taksim suretiyle ortaklık giderilmeli, depo edilmediği takdirde aynı hak karşı tarafa tanınmalı, her iki tarafın da ivaz bedelini kesin süre içerisinde depo etmemesi durumunda ise şimdiki gibi satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmelidir.
    Mahkemece, değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi