
Esas No: 2016/100
Karar No: 2018/6810
Karar Tarihi: 13.11.2018
Yağma - Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/100 Esas 2018/6810 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I-) Yağma suçundan kurulan hüküm yönünden;
5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre, somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; bir suçtan dolayı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve
değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır.
Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur.
Hal böyle olunca, somut olayda;
1-) Yağma suçunu silahla, gece vakti sayılan saat 21.45 sıralarında konutta işleyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149. maddesinin (a) bendinin yanısıra (d) ve (h) bentleri ile de uygulama yapılması ve anılan Yasanın 61. maddesi uyarınca, temel ceza belirlenirken bu husus göz önünde tutularak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Sanığın üzerine atılı suçtan, işlenen fiilin ağırlığıyla nisbetli bir ceza tayini gerektiği dikkate alınmadan, 5237 sayılı TCK"nin 35/2. maddesi uyarınca yerinde yeterli gerekçe gösterilmeden 3/4 oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması,
3-) Kabule göre de;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
II-) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
1-) 26.08.2008 günlü iddianamede, sanık hakkında sadece yakınan....’na (Özbay) yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan TCK"nin 109. maddesinin bir kez uygulanması talep edilmesine rağmen, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden ve/veya bu nitelikte kabulü olanaklı işlem yapılmadan, yargılamaya devamla TCK"nin 43. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-) Oluş ve dosya içeriğine göre; kendisinden istenen belgeyi imzalamayacağını söyleyen yakınan ... ve onu kurtarmak için yanlarına gelen yakınan ...’nun özgürlüklerini, mutfak kapısını kilitleyerek kısıtlayıp, ardından tekme ve ... vurarak darp etmek suretiyle her iki mağdurun şahsına zarar veren sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı TCK"nin 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları oluşmadığının gözetilmemesi,
3-) Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi uyarınca mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/3. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü yararına uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...