Esas No: 2019/21946
Karar No: 2021/10656
Karar Tarihi: 05.10.2021
Danıştay 6. Daire 2019/21946 Esas 2021/10656 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/21946
Karar No : 2021/10656
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Odası (... Şubesi)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Aydın ili, Didim ilçesi, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kapsamındaki ... Mahallesinde bulunan alana yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; tüm dosya kapsamı ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kentsel arazi kullanımı öngörülmüş alanlar bulunmasına rağmen, bu alanlara ilişkin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş alınmadığı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ait plan notlarında emsalin tanımına ve hesaplanmasına ilişkin İmar Kanunu'na aykırı olarak bağlayıcı hükümler öngörüldüğü anlaşıldığından davaya konu planların belirtilen açılardan şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, davalı idareler tarafından istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından; dava dilekçesinde tapu kayıtlarında zeytinlik alanı olduğu belirtilen ... ada ... , ... , ... , ..., ... ve ... sayılı parseller ile ... ada ... sayılı parselin 25.10.1988 tarihinde davaya konu alana yönelik onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının sınırları içerisinde kaldığı, bu tarihte ilgili Bakanlıktan görüş alınmasını gerektirecek tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını düzenleyen herhangi bir mevzuatın bulunmadığı, 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı sınırı dışında kaldığı halde dava konusu plan sınırları içerisine dahil edilen alanlar için İl Toprak Koruma Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararında; ... ada ... sayılı parsel (eski ... ada ... sayılı parsel) ve ... ada ... sayılı parselin (eski ... ada ... sayılı parsel) tarım dışı amaçlı kullanılmasının uygun görülmediği, ... ada ... sayılı parsel (eski... ada ... ve ... sayılı parseller), ... ada ... sayılı parsel (eski... ada ... sayılı parsel), ... ada ... sayılı parsel (eski tescil harici) ile ... ada ... sayılı parselin (eski ... ada ... sayılı parsel) tarımsal niteliği korunacak alan olarak ayrılması ve Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğünce belirtilen hususlara uyulması şartıyla dava konusu planların kabul edilebileceğinin ifade edildiği, 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı sınırı dışında kalan alanların dava konusu planların tümünü kusurlandıracak boyutta bir büyüklük taşımadığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı notlarında yer alan emsale ilişkin plan notunun 26.12.2006 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Revizyon Çevre Düzeni Planından geldiği, geçen süre içerisinde bu plan doğrultusunda onaylanan planların bulunduğu ve bu planların emsale ilişkin hükmünün dava konusu edilmediği, dava konusu planların 10 yılı aşkın bir süredir plansız kalan alanda kamu yararı doğrultusunda yapıldığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2-Davalı Didim Belediye Başkanlığı tarafından; Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırları içerisinde kalan alanlardaki imar planları ve plan notlarında emsal hesabının belirlenmesi konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkili olduğu, dava konusu imar planlarında emsal hesabı yapılmış olmasının yasal ve hukuka uygun olduğu, bölgede yaşayan vatandaşların planları uzun süredir beklediği, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Aydın ili, Didim ilçesi, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kapsamındaki ... Mahallesinde bulunan dava konusu alana yönelik olarak yapılan ilk planların ... tarih ve ... sayılı Didim Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olduğu, ... tarih ve ... sayılı Didim Belediye Meclisi kararı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planında ve ... tarih ve ... sayılı Didim Belediye Meclisi kararı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılan plan revizyonlarının ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 11/02/2009 tarih ve E:2008/2908, K:2009/1111 sayılı kararıyla onandığı, dava konusu alanın; 06.01.2005 tarih ve 25692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.10.2004 tarih ve 2004/8328 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “Aydın Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” olarak ilan edildiği, 28.12.2006 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli Aydın-Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Çevre Düzeni Revizyon Planında “tercihli kullanım alanları-meskun alanlar” kullanımında kalan bölgenin 09.03.2011 onay tarihli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonununda büyük oranda “kentsel yerleşik alan” olarak belirlendiği, 2007 yılında ... İdare Mahkemesince önceki imar planlarını iptaline karar verildiğinden alana ilişkin planlama yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçmesi nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı kararıyla 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı, sözü edilen planların iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde; "Kamu kurum ve kuruluşları veya plan müellifleri; ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından plana ilişkin görüşlerini alır. Kurum ve kuruluşlar, görüşlerini en geç otuz gün içerisinde bildirmek zorundadır. Görüş bildirilmesi için etüt ve analiz gibi uzun süreli çalışma yapılması gereken hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine otuz günü geçmemek üzere ilave süre verilir. Bu süre içerisinde görüş bildirilmediği takdirde plan hakkında olumsuz bir görüşün bulunmadığı kabul edilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında; hazırlanması ve onaylanmasının yargı kararları sonucunda oluşan nesnel ve hukuksal bir zorunluluk olduğu, plan onama sınırı içerisinde kalan alanın tamamının 09.03.2011 onay tarihli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunda “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi” taraması olan alanda bulunduğu, arazi kullanım kararları açısından bağlayıcı olan üst ölçekli planın 28.12.2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli Aydın - Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Çevre Düzeni Revizyon Planı olduğu, öngörülen kentsel kullanım kararlarının sözü geçen çevre düzeni revizyon planında öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarına aykırı olmadığı, imar mevzuatı doğrultusunda yeterli ölçüde donatı alanının ayrıldığı, jeolojik-jeoteknik etüt çalışmalarının tamamlandığı, üst ölçekli nazım imar planında öngörülmüş olan ulaşım şemasının alt ölçekli uygulama planına sağlıklı biçimde aktarıldığı ve ulaşım kademelenmesinin oluşturulduğu, bununla birlikte dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında öngörülen plan kararlarının dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı kararları ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesinin sağlandığı, ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre dava dilekçesinde belirtilen ... ada ... parsel, ... parsel, ... parsel, ... parsel sayılı taşınmazların “tarla ve zeytinlik”, ... ada ... parsel, ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların ise “tarla ve zeytinlik vasfında” olduğu, öte yandan, anılan parsellere ilişkin 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kararları incelendiğinde, bu parseller için konut alanı, turizm tesis alanı, ticaret alanı, yol, park, otopark, rekreasyon alanı, trafo gibi tarım dışı kentsel arazi kullanım kararlarının öngörüldüğü, dava konusu imar planlarında, dava dilekçesinde belirtilen söz konusu parseller ve çevre alanının 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20. maddesindeki istisnai hükme tabi olduğu ve “tarım dışı” amaçlarla planlanmasının ilgili mevzuata aykırı olmadığı dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının belirtilen açılardan şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına uygun olduğu yönünde tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan tespitlere ek olarak bilirkişi raporunda; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 1988 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında plan onama sınırı dışında bırakılarak kentsel kullanım öngörülmemiş alanların bir bölümü için kentsel arazi kullanım kararlarının öngörüldüğü, bu alanlara ilişkin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş alınmamış olması nedeniyle dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırı olduğu; Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 4. ve 5. maddelerinde yer alan emsal tanımı ve hesabına ilişkin ayrıntılı hükümler bulunmakta iken dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının “1.7 Emsal alanı” başlıklı plan notuyla yapılaşma koşullarına ilişkin bağlayıcı hükümler getirilmesi nedeniyle de dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının belirtilen açılardan şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve planlamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü görüşü alınmadan dava konusu planlarda kentsel arazi kullanımı öngörülmüş olan alanlara yönelik Aydın Valiliğinden ... tarih ve ... sayılı yazı ile resmi görüş talep edildiği, Valiliğin ... tarih ve ... sayılı yazısında 1988 yılında onaylanan imar planı sınırlarını kapsayan alan ile ilgili yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığı ancak 2002 ve 2003 yıllarında planları onaylanan ilave alanların tarım görüşü alınmadan imara açıldığı, bu alanlara ilişkin olarak 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında değerlendirme sürecinin devam ettiği ve görüşlerinin daha sonra bildirileceğinin belirtildiği, akabinde Aydın Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı yazısında ... tarih ve ... sayılı İl Toprak Koruma Kurulu kararına göre; üç bölge içerisinde bulunan parsellerden 3083 sayılı Kanun kapsamında dağıtımı yapılan ... ada ... sayılı parsel (eski ... ada ... sayılı parsel) ile kuru mutlak tarım arazisi niteliğinde olan ... ada ... sayılı parselin (eski ... ada ... sayılı parsel) tarım dışı amaçlı kullanılmasının uygun görülmediği, imar planında zeytinlik olarak ayrılan ... ada ... sayılı parselin (eski ... ada ... ve ... sayılı parseller) imar planına giren kısmı, imar planında rekreasyon alanı olarak ayrılan ... ada ... sayılı parselin (eski ... ada ... sayılı parsel) imar planına giren kısmı, imar planında park alanı olarak ayrılan ... ada ... sayılı parsel (eski tescil harici) ile imar planında konut amaçlı ayrılan ... ada... sayılı parselin (eski ... ada ... sayılı parsel) imar planına giren kısmı üzerinde bulunan zeytinliklerin tarımsal niteliği korunacak alan olarak ayrılması ve Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğünce belirtilen hususlara uyulması şartıyla dava konusu planların kabul edilebileceğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onama sınırı dışında kalan parsellerin dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında onama sınırına dahil edildiği ancak bu parsellerin tarımsal vasfı nedeniyle dava konusu imar planları yapılmadan önce İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş alınmadığı gerekçesiyle dava konusu imar planlarının tümünün iptaline karar verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu olayda, 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının hazırlandığı tarihte dava dilekçesinde belirtilen zeytinlik vasfına sahip parsellerin tarım dışı kullanımına yönelik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş alınmasını zorunlu kılan yasal bir düzenleme bulunmadığı, bu sebeple anılan parseller yönünden ilgili kurumdan görüş alınmamasında imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı, ancak 1988 onay tarihli imar planı onama sınırı dışında kalan ve dava konusu imar planlarıyla onama sınırına dahil edilen parseller yönünden ise tarımsal niteliği bulunmasına rağmen İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş alınmaksızın tarım dışı kullanıma izin veren dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı açık ise de söz konusu hususun dava konusu imar planlarının tümünün iptalini gerektirmediği kuşkusuzdur.
Bu hukuki değerlendirme ve sonucuna göre İdare Mahkemesince dava konusu imar planlarının; 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onama sınırı dışında kalan ve dava konusu imar planlarına ilgili kurum görüşü alınmadan dahil edilen parseller yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken söz konusu imar planlarının tümünün iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu tespitlerle birlikte, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının parsel yönünden iptali istemiyle açılan davalarda ... İdare Mahkemesince verilen E: ..., K: ..., E: ..., K: ..., E: ..., K: ... ve E: ..., K: ... sayılı kararlar ile ... İdare Mahkemesince verilen E: ..., K: ..., E: ..., K: ... ve E: ..., K: ... sayılı kararlarda; dava konusu imar planlarının tümünün ... İdare Mahkemesinin görülmekte olan davaya konu ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla iptaline karar verildiği anlaşıldığından konusu kalmayan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, bu kararlara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurularının da ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin E: ..., K: ..., E: ..., K: ..., E: ..., K: ..., E: ..., K: ..., E: ..., K: ..., E: ... , K: ..., E: ..., K: ... sayılı kararlarıyla reddedildiği görülmüştür.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesine göre katlar alanı katsayısı (emsal); yapının inşa edilen tüm kat alanlarının toplamının imar parseli alanına oranını ifade etmektedir. Aynı Yönetmeliğin "Katlar alanı" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında, "Katlar alanı; bodrum kat, asma kat, çatı arası piyesi ve açık/kapalı çıkmalar dahil, kullanılabilen bütün katların, katlar alanına dahil edilmeyen alanları çıktıktan sonraki alanları toplamıdır. Kullanılabilen alanlar deyiminden; konut, işyeri, eğlence ve dinlenme yerleri gibi oturmaya, çalışmaya, eğlenmeye, dinlenmeye veya ibadet etmeye ayrılan alanlar anlaşılır." hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, 1.7 “Emsal Alanı” başlıklı plan notunun bodrum katlarla ilgili bölümünde, turizm tesislerde binaların kot alınan nokta altında kalan bodrum katlarında yapılacak bar, gece kulubü, diskotek, mutfak, hamam, yüzme havuzu, turizm belgeli toplantı salonu, jimnastik salonu ve otopark kullanım alanları inşaat emsaline dahil değildir, hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan Yönetmelik hükümlerine göre, kullanılabilen katlar deyiminden, konut işyeri, eğlenme ve dinlenme yerleri gibi oturmaya, çalışmaya, eğlenmeye ve dinlenmeye ayrılmak üzere yapılan bölümlerin emsale dahil olması gerektiği, plan notunda sayılan bar, gece kulubü, diskotek, mutfak, hamam, yüzme havuzu, turizm belgeli toplantı salonu, jimnastik salonu kullanımlarının emsal harici tutulacak alanlardan kabul edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığından sözü edilen plan notunda mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesince dava konusu 1000 ölçekli uygulama imar planının anılan plan notuna ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken söz konusu imar planının tümünün iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, uyuşmazlıkta ve alana yönelik imar planları hakkında yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolunda verilen temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle,
1-2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2- Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın BOZULMASINA,
3-Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.