Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4814
Karar No: 2019/6658

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4814 Esas 2019/6658 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4814 E.  ,  2019/6658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2014/513 E. - 2017/565 K. sayılı kararın davacılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 27/06/2018 tarih ve 2018/165 E. - 2018/673 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; müvekkilleri ..., ... ve davalı ... tarafından davalı şirketin kurulduğunu, ilk 15 yıl için şirketin müdürü olarak seçilen davalı ...’ın şirketin kuruluşuna dair ortaklar arasında imzalanan 16.08.2012 tarihli protokol hükümlerine göre müvekkillerine ödemesi gereken bakiye 72.000 USD’yi ödemediği gibi yine protokol uyarınca her ay müvekkili ...’e ödenmesi gereken aylık 20.000 TL ödemeyi de yapmadığını, bu hususlarla ilgili davalı aleyhine başlatılan icra takiplerinin itiraz sonucu durduğunu, müvekkili ...’un davalı... ve çalışanları tarafından darp edildiğini, olayın savcılığa yansıdığını, davalı şirket tarafından işletilen “Bite By ...” isimli içkili restaurantta alkol ruhsatı alınmadan alkol satışı yapıldığından işletmenin mühürlendiğini, olayın basına yansıması nedeniyle müvekkillerinin zarar gördüğünü, davalı ortağın işletmenin hesapları ile ilgili bilgi vermediğini, işletmenin gelirlerini kendisinin işlettiği “Patika” isimli işletmeye aktardığını, şirketin kurulduğu gündenbuyana müvekkillerine hiç bir ödeme yapmadığını, ortaklar arasında güven ortamının kalmadığını, ortakların şirket ortaklığını yürütmelerinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek davalı şirketin haklı nedenle feshine ve tasfiyesine, karar verilmesini talep etmiş, 23.09.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle şirket ortakları arasında yaşanılan husumet nedeniyle davalı şirketin haklı nedenle feshine ve tasfiyesine olmadığı takdirde davalı ...’ın ortaklıktan çıkarılma/ayrılma payının belirlenmesi ile davalı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili; müvekkili ..."a husumet yöneltilemeyeceğini, şirketin kuruluşundan önce ortaklar arasında imzalanan protokolde müvekkili tarafından yapılması gereken ödemenin şarta bağlandığını ancak davacıların sözleşmede kararlaştırılan devir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı ...’in talep etmiş olduğu aylık ücretin hukuki dayanağının bulunmadığını, darp ve ruhsatsız alkol satışı işle ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacıların şirket hesaplarını kontrol etme, gerekli bilgi ve belgeleri isteme hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin bir başka şirketine para aktarma durumunun sözkonusu olmadığını, davacıların masraflara katkıları olmadığı gibi sermaye koyma borcunu dahi ifa etmediklerini savunarak davanın reddini, karşı davada ise, müvekkili şirket ortağı olan ... ve ...’un ortaklıktan ayrılma/çıkarılma paylarının belirlenmesi ile davacı ortakların şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı şirketin ortakları arasında güven ortamının bulunmadığı, 3 ortaklı olarak kurulan şirketin bu ortaklık yapısı ile devamlılığının mümkün olmadığı, ancak TTK 636/3. maddesi kapsamında ve tarafların talep ve beyanları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılıp sonuca gidilmesinin menfaatler dengesine uygun olacağı, buna göre davalı şirketin davacı ortaklar tarafından idame ettirilmesinin yerinde olacağı gerekçesiyle asıl davada; davacıların (23.09.2014 tarihli ıslah talebi ve davalı yanın bu konudaki beyanıda dikkate alınarak), davalı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talebi bakımından davanın kabulü ile davalı ortak ...’ın TTK 636/3.maddesi uyarınca payının gerçek değeri olan 564.130,07 TL ayrılma akçesinin kendisine ödenmesine, şirket ortaklığından çıkarılmasına, davacıların davalı şirkete yönelik fesih ve tasfiye isteminin bu nedenle reddine, karşı dava yönünden takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karara karşı davacılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce; TTK"nun 640. maddesi gereğince ortaklıktan çıkarılma davasının ancak ortağı çıkarılmak istenen şirket tarafından açılabileceği, davacı ortakların ortaklıktan çıkarma davası açma hakkının bulunmadığı, kaldı ki asıl dava yönünden geçerli bir ıslah bulunmadığından karara bağlanması gereken tek neticei talebin şirketin fesih ve tasfiyesi olduğu, 6102 sayılı TTK"nın 636/3. maddesi uyarınca fesih istemi ile açılan davalarda feshe karar verilmemesi halinde alternatif olarak hangi kararın verilebileceğinin gösterildiği, davacı ...’un davalı ... ve onun çalışanları tarafından darp edilmesi ile ilgili ceza yargılamasının bulunduğu, ortaklar arasında güven ortamının kalmadığı, şirket ortakların bir araya gelmedikleri gibi, şirketin devamı ve yönetimi konusunda katkıda bulunma ihtimallerinin ortadan kalktığı, davalı şirketin feshi için haklı nedenin oluştuğu, dosya kapsamı ve bilirkişi raporu içeriğine göre fesih ve tasfiye yerine başkaca bir karar verilmesinde taraflar için yarar bulunmadığı gerekçesiyle HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davada şirketin fesih ve tasfiyesi talebi yönünden şirket ortak ve müdürüne husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, karşı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının istinaf edilmemiş olup kesinleştiğinden karşı dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar-karşı davacılardan alınmasına, 23/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi