9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/38941 Karar No: 2013/34751 Karar Tarihi: 24.12.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/38941 Esas 2013/34751 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işveren ile davacı işçi arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti alacaklarına ilişkin dava açılmıştır. Davacı işçi, davalı işyerinde 7 yıl 7 ay 24 gün boyunca çalıştığını, haklı bir neden olmadan iş akdinin feshedildiğini ve alacaklarının ödenmediğini belirtmiştir. Mahkeme, davacının isteklerini kabul etmiş, davalı işveren ise karara temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, davalı işverenin temyiz itirazlarını reddetmiş, ancak davacının alacaklarının ödenip ödenmediği konusunda yeterli araştırma yapılmadığından kararı bozmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Türk İş Hukuku'na ait olan ve işçilerin haklarını koruyan maddelerdir.
9. Hukuk Dairesi 2011/38941 E. , 2013/34751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (... 3. İŞ)
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, fiilen 03.11.1999 -27.02.2007 tarihleri arası davalı işyerinde hizmet akdi ile çalıştığını, verilen işe iade kararına rağmen işe başlatılmadığını, fesih esnasında kıdem, ihbar tazminatı ile izin ücretlerinin ödenmediğini beyanla, kıdem, ihbar, izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı işveren, davacının 03.11.1999-15.10.2003 tarihleri arasında çalışma dönemi için çıkışta tüm haklarının ödendiği ikinci dönem çalışmasının 14.09.2006-27.02.2007 tarihleri arası olduğu bu dönemdeki çalışmasının da bir yılı doldurmaması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığı işe iade davası sonucunda tüm haklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 03.11.1999-27.02.2007 tarihleri arasında 7 yıl 7 ay 24 gün süreyle çalıştığı, iş akdinin haklı bir neden olmadan davalı tarafından feshedildiği, hak kazanılan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının ödendiğinin ispat yükü kendisine düşen davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle isteklerin kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin, davalı işverene ait işyerinde iki dönem halinde çalıştığı tartışmasızdır. Davacı, 2003-2006 yıllarında ise davalı şirketle organik bağı olan ve yurt dışında faaliyette bulunmak üzere kurulan iki ayrı şirkete bağlı olarak ara vermeksizin çalışmıştır. İşyerinde geçen hizmetlerin birleştirilmesi bu yönden isabetlidir. Davalı işveren 2003 ve 2007 yıllarında ödemeler yaptığını ileri sürmüş ve bu yönde bazı belgeler sunmuştur. İlk bilirkişi hesap raporunda 2003 yılında yapılan ödemenin iş sözleşmesi devam ederken olması sebebiyle kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti hesabındandüşülmemiştir. İtiraz üzerine alınan ikinci hesap raporunda ise sözü edilen ödemeye dair belgede işçinin imzasının olmadığı belirtilerek yine mahsup yoluna gidilmemiştir. Davalı işveren sözü edilen 2003 yılına ait ödemeyle ilgili olarak banka hesap ekstresi ve banka dekontu gibi belgeler de sunmuştur. Mahkemece sözü edilen belgelere karşı davacı işçiden diyeceği sorulmadığı gibi banka kayıtları da getirtilmek suretiyle tahakkuk belgesinde geçen ödemenin yapılıp yapılmadığı belirlenmiş değildir. Öte yandan davacı işçiye ... S. Arabistan ve ... ... şirketleri tarafından yapılan ödemelere dair bazı belgeler sunulmuş ve iş sonu tazminatı ve izin ücreti ödendiği belirtilmiştir. İlk bilirkişi raporunda sözü edilen ödemelerin yabancı ülke mevzuatına göre yapıldığı belirtilerek davaya konu isteklerden mahsup yoluna gidilmemiş, ikinci raporda ise işçinin imzasının taşımaması ve kıdem tazminatına dair bir ibarenin olmaması sebebiyle mahsup edilmemiştir. Ancak belgelerde yıllık izin ve ayrılma yardımı ya da tazminat olarak yazılı olan miktarların davaya konu isteklerle ilgili olduğu açıktır. Dava İş Mahkemesinde görüldüğü ve Türk İş Hukuku uygulandığına göre işçiye varsa yurt dışında yapılan ödemeler de Türk iş mevzuatına göre değerlendirilmelidir. Dosyada yer alan tüm ödeme belgelerine karşı davacı işçiden diyecekleri sorulmalı, gerekirse ilgili bankalardan araştırma yapılarak ödeme olup olmadığı saptanmalı ve yapılmış bir ödeme varsa avans olarak değerlendirilerek mahsup yoluna gidilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.