1. Hukuk Dairesi 2019/170 E. , 2019/1190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 25.10.2017 gün ve 2017/923 Esas 2017/1245 Karar sayılı hükmün süreden reddine ilişkin olan 17.05.2018 gün ve 2874-10344 sayılı kararda maddi hatanın düzeltilmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 27, 29, 43, 56, 71, 85, 122, 104, 183 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş miras bırakanı ..."in soyadının ""Süzen"" olarak yazılması gerekirken, soyadının “..."" olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek mirasbırakanı ""... oğlu ..."in"" tapu kayıt maliki “... oğlu ... ...” ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 2015/1090 Esas sayılı davada davacı, çekişme konusu parsellerin tapu kayıtlarında... oğlu: ... ... olarak tescil edilen kişi ile nüfus kayıtlarında... oğlu: ... olarak adıgeçen şahısların aynı kişi olduklarının tespitini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...taşınmazların iktisabındaki dayanak satış işlemine ilişkin 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senedin tüm dayanakları ile getirtilerek, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, taşınmazların tapu kayıtlarında malik gözüken kişinin davacının miras bırakanı ile aynı kişi olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen karar bu kez Dairece; "... tapu kayıt maliki ile davacının murisi... oğlu ..."in aynı şahıs olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; hükmün davalı vekiline 07.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise 23.03.2018 tarihinde verildiği, bu durumda sekiz günlük yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan (6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK"nun 2494 sayılı Kanun ile değişik 437/1. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmiştir.
Eksikliğin tamamlatılması suretiyle getirtilen kayıtlardan hükmün davalı vekiline 07.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, kararın 14.12.2017 tarihinde süresinde temyiz edildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının 09.07.2018 havale tarihli dilekçesi maddi hatanın düzeltilmesi dilekçesi olarak kabul edilerek Dairenin 17.05.2018 tarihli, 2018/1874 Esas, 2018/10344 Karar sayılı temyiz isteğinin süreden reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.