Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4694 Esas 2020/8292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4694
Karar No: 2020/8292
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4694 Esas 2020/8292 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir kişinin ölümü sonrası kalan kredi borcunun ödenmesi için düzenlenen hayat sigorta poliçesinin iptal edilmesi ve tazminat talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalılardan 49.758,25 TL tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Ancak zamanaşımı ve faize ilişkin hükümler nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme kararı bozarak, zamanaşımı ve faiz konusunda hatalı karar verildiğini belirtmiştir. Kararda, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun sigorta sözleşmelerine ilişkin 1420. maddesi, 3095 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 1. ve 2/1. maddeleri açıklanmıştır.
(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/4694 E.  ,  2020/8292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ... tarafından kullanıldığı konut kredisi nedeni ile 10 yıllık hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, murisinin 29.08.2014"de öldüğünü, kalan 38.613,18 TL kredi borcunun davalı bankanın ihtarı üzerine mirasçılar tarafından ödendiğini, miras bırakanın birden fazla hesabı bulunmasına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından bildirim yapılmadan poliçenin iptaline karar verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 49.758,25 TL"nin 20.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak
    davacılara verilmesine, bakiye 29.758,25 TL"sinin ıslah tarihi olan 11/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı ...den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ...vekili ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, konut kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    6102 Sayılı TTK 1420. md., genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir.
    Mahkemece, davalı ... TAŞ vekili tarafından süresinde ıslah zamanaşımı itirazı üzerine, aradaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığı ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, ıslah tarihi itibariyle henüz dolmadığı anlaşılmakla davalı banka vekilinin ıslah zamanaşımı itirazına itibar edilmediği gerekçesi ile ıslah zamanaşımı defisi reddedilmiştir.
    Somut olayda davacıların murisinin 29.08.2014 tarihinde vefat ettiği, 29.09.2014 tarihinde davanın açıldığı, talebin de ıslah dilekçesi ile 11.07.2019 tarihinde yapıldığı davalı ... TAŞ vekili tarafında süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, 2 yıllık zamanaşımı süresi 29.08.2016 tarihinde dolmuş olup mahkemece ıslahla artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Davacılar vekilince tazminat için temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir.
    Somut olayda, davanın TTK"nın 3. maddesi uyarınca ticari iş olması sebebiyle, 3095 sayılı Kanunun 1. ve 2/1. maddesi uyarınca avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    4-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; aşağıda dökümü yazılı 2.548,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...Ş."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...A.Ş."ye geri verilmesine 10/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.