1. Hukuk Dairesi 2019/142 E. , 2019/1184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’ın paydaşı olduğu 27 ada 309 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün 1/4 payını davalı kız kardeşine satış suretiyle devrettiğini, işlem tarihinde mirasbırakanın temyiz kudretinin bulunmadığını ve bu durumun davalı tarafından da bilindiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... raporu ile mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’ın paydaşı olduğu 27 ada 309 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün 1/4 payını 25.03.2013 tarihinde davalı kız kardeşine satış suretiyle devrettiği, ... Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 24.04.2014 tarihli raporunda murisin satışın yapıldığı tarihte fiil ehliyetini haiz olduğunun belirtildiği, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/1050 Esas, 1999/667 Karar sayılı kararı ile mirasbırakanın vesayet altına alınarak kendisine vasi tayin edildiği, 1968 doğumlu murisin 06.12.2013 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacının kaldığı, başkaca mirasçının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 451. maddesinde ""Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi, vasinin açık veya örtülü izni veya sonraki onamasıyla yükümlülük altına girebilir veya bir haktan vazgeçebilir."" düzenlemesine yer verildiği gibi aynı yasanın 462/1. maddesinde de ""Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hakkın kurulması..."" hallerinde vesayet makamının izninin gerekli olduğu hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 444. maddesinde de vesayet altındaki kişinin taşınmazlarının ne şekilde satılacağı düzenleme altına alınmış olup, hükümde ""Taşınmazların satışı, vesayet makamının talimatı uyarınca ve ancak vesayet altındaki kişinin menfaati gerekli kıldığı hallerde mümkündür. Satış, vesayet makamının bu iş için görevlendireceği bir kişi tarafından vasi de hazır olduğu halde açık artırmayla yapılır ve ihale vesayet makamının onamasıyla tamam olur; onamaya ilişkin kararın ihale gününden başlayarak on gün içinde verilmesi gerekir. Ancak denetim makamı, istisnai olarak özel durumları, taşınmazın niteliğini veya değerinin azlığını göz önüne alarak pazarlıkla satışa da karar verebilir."" denilmiştir.
Somut olayda, mirasbırakan ... hakkındaki vesayet kararının kaldırılıp kaldırılmadığının araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca, öncelikle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/1050 Esas, 1999/667 Karar sayılı kararı ile vesayet altına alınan mirasbırakan hakkındaki vesayet kararının kaldırılıp kaldırılmadığının tespit edilmesi, işlem tarihinde kısıtlılık hali devam ediyor ise TMK"nin 462. maddesi uyarınca vesayet makamından alım ve satım ile ilgili izin alınıp alınmadığının araştırılması, izin alınmamış ise vesayet altındaki kişinin vasinin iznini almaksızın yaptığı işlemlere ilişkin hükümlere tabi olacağının gözetilmesi, izin alınmış ise dosyada mevcut hastane raporları ile Adli Tıptan alınan rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde tekrar ... Kurumundan rapor alınarak temlik tarihinde mirasbırakan İbrahim’in ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.