15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5980 Karar No: 2017/305 Karar Tarihi: 25.01.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5980 Esas 2017/305 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve 13.000 TL tutarında bir bono sebebiyle icra takibine konu olan borcunun tahsili için açılan menfi tespit davasıdır. Mahkeme, davanın kabulüne ve davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermiştir. Ancak davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda, mahkeme kararı bozulmuştur. Bonun bedelsiz kalıp kalmadığının tespiti için bir teknik bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, alacaklının takibi kötü niyetli olmadığından, kötü niyet tazminatı isteminin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise İİK'nın 72/V. maddesi olarak verilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2015/5980 E. , 2017/305 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşme nedeniyle verilen ve icra takibine konu edilen 25.02.2013 vade tarihli 13.000,00 TL meblağlı bono sebebiyle borçlu bulunulmadığının tesipiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı karar başlığında gösterilmemiş olması maddi hataya dayalı olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-24.10.2012 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici davacı iş sahibi ait 23 dairedeki mekanik tesisat işinin yapımını üstlenmiştir. Sözleşmede yapılacak ve yapılmayacak imalâtlar gösterilmiş olup, bedel toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Götürü bedelli işlerde yüklenici kararlaştırılan bedel üzerinden işi yapmak zorunda olup daha fazla emek sarfedip masraf yapsa dahi ücretin arttırılmasını isteyemez. Davacılardan dayanağı bonoyu kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan dava açmakta hukuki yararı ve taraf ehliyeti mevcutttur. Davada, sözleşmedeki iş nedeniyle verilen takip dayanağı bononun yapılan diğer ödemeler yüklenicinin gerçekleştirdiği ve hak ettiği imalât bedelinden fazla olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiası ile menfi tespit isteminde bulunmuştur. Yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, bononun bedelsiz kalıp kalmadığının tespiti için sözleşme götürü
bedelli olduğundan eksik ve kusurlar dikkate alınarak gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanmak ve yapılan ödemeler düşülmek suretiyle hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece teknik bilirkişiden alınacak ek raporla davalı yüklenicinin taraflar arasındaki sözleşmeye göre üstlendiği edimlerden eksik ve kusurlar dikkate alınmak ve düşülmek suretiyle gerçekleştirdiği imalâtların işin tamamına göre fiziki oranı tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp bulunacak bu rakamdan bono veya nakit olarak yapıldığı kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra takip dayanağı bononun bedelsiz kalıp kalmadığı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın kabulü doğru olmamıştır. Öte yandan menfi tespit davalarında İİK"nın 72/V. maddesi gereğince alacaklının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda mahkemece takibin haksız olduğu kabul edilmiş ise de; alacaklının takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanmamıştır. Bu halde koşulları oluşmadığından davacıların kötü niyet tazminatı isteminin reddi yerine kabulüde usul ve yasaya aykırı olmuştur. Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.