Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/801 Esas 2016/4649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/801
Karar No: 2016/4649
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/801 Esas 2016/4649 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Kamulaştırma Yasası uyarınca davacının 655 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istediği dava hakkında kabul kararı verdi. Ancak, dava konusu taşınmazın parsel numarasının yanlış yazılmasının sonuca etkili olmadığı, taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve kamulaştırma bedelinin hesaplanması için önce acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin, daha sonra kalan miktara yasal faiz uygulanması gerektiği vurgulandı. Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ın benimsediği kararı da hatırlatılarak, bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye hizmetlerinden yararlanması ve meskûn yerler arasında bulunması gerektiği anlatıldı. Kanun maddeleri olarak ise Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Yasa ile değişik hükümleri, 27. maddesi ve HUMK'nun 428. maddesi açıklandı.
18. Hukuk Dairesi         2016/801 E.  ,  2016/4649 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 655 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma gereğinin yerine getirilmediği ve bozma öncesindeki belediye başkanlığına gönderilen müzekkerelerde dava konusu taşınmazın parsel numarasının yanlış yazılmasının da sonuca etkili olmadığı anlaşılmaktadır.
    Şöyle ki;
    1-Dosyada bulunan ...nın 06.01.2015 günlü cevap yazısında, dava konusu 655 parsel numaralı taşınmazın 1/1000 ölçekli mevzi imar planı içinde konut dışı kentsel çalışma alanında kaldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde olmadığı, belediyenin yol ve alt yapı hizmetlerinden yararlandığı, etrafının meskûn ve beldenin gelişme yönünde bulunmadığı bildirilmiştir.
    Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca kısmen benimsenen 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın, arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskun olduğu için veya mesken hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanazilazson, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında bulunması,
    Taşınmaz nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.4.1998 gün ve 1996/3-1998/1 Sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyla iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere taşınmazın vasfı belirlenir.

    Tüm bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; nazım ve uygulama imar planı içerisinde bulunmayan ve etrafı meskûn olmayan dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılıp buna göre bedel tespiti doğru görülmemişdir.
    2-Kamulaştırma bedelinin tespit davasından önce Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel davalı adına bankaya yatırıldığından, bu bedelin mahsup edilerek kalan miktara dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden bozma öncesindeki 1.karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken, mahkemece tespit edilen toplam kamulaştırma bedeline 1.karar tarihi olan 28.02.2012 yerine bedelin davalıya ödendiği 29.08.2012 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi nedeniyle de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.