Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6504
Karar No: 2021/12629
Karar Tarihi: 20.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/6504 Esas 2021/12629 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya bağlanan gelir ve ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemiyle açılan davada, davalı şirket %80 oranında asli kusurlu bulunmuş, diğer davalı şirketin ise kusursuz olduğu belirlenmiştir. Ancak, davalı şirketin işveren olarak kabul edilmesi ve teselsül talebinin bulunmaması karşısında, davalı işveren şirket için belirlenen %80 kusurun, diğer ortaklara dağıtılmakla şirket tüzel kişiliğine yönelik atfı kabil bir kusur oranının kalmaması nedeniyle bu şekliyle verilen karar isabetsiz bulunmuştur. Yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak kusur raporunda, dava dışı kişilerin kusur oranları belirlenerek ayrıca asıl ve büyük oranda sorumluluğun şirket tüzel kişiliğine ait olacağı gözetilmeli ve buna göre kusur oranı ve aidiyeti belirlenerek bir hüküm kurulmalıdır. Kararda, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin rücuan tazminat davaları için yasal dayanağı olmadığı ve bu davaların 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarın
10. Hukuk Dairesi         2021/6504 E.  ,  2021/12629 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2019/83-2021/157


    Asıl ve birleşen dava, 01.10.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozma ilamına uyarak ilamında belirtilen gerekçe ile, asıl ve birleşen davanın davalı ... yönünden reddine diğer davalı ... Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
    Dava dosyası içeriğinden, sigortalı İbrahim Özer"in inşaatın ön cephesinde bulunan sıvadaki bozuklukların giderilmesi amacıyla çalıştığı esnada, kazalının üzerinde bulunduğu seyyar el merdivenin kayması sonucu düşerek %34.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı anlaşılmakta olup, mahkemece bozma sonrası alınan 09.02.2021 tarihli heyet bilirkişi raporuna göre, davalı yapı müteahhidi ... Ltd. Şti.’nin %80 oranında asli kusurlu (Şirket müdürü ... Kahraman"ın%60, şirket ortaklarından ...’ın %5, ...’ın %5,...’ın %5, ...’ın %5 oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu ve kusurlu oldukları), kazalı sigortalının %20 oranında tali kusurlu olduğu, diğer davalı ...’ın eser sözleşmelerinde yapı ve arsa sahiplerinin iş güvenliği sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin bulunmaması nedeniyle adı geçen davalının kusursuz olduğunun belirlendiği, Mahkemece söz konusu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    İş kazasının meydana geldiği özel bina inşaatı işyeri, dava dışı ... Kahraman’a davalı ... tarafından verilen vekaletname kapsamında, ... adına tescil edilmiş ise de, ... Kahraman’ın davalı ... Elektrik Malz. İnş. Taah Tur. Teks. Gıd. San.Tic. Ltd. Şti.’nin büyük hissedarı ve müdürü olduğu yine ...’ın arsa sahibi olup inşaatın yükleniciliğini, yapı müteahhidi olan davalı şirketin üstlendiği, ...’e verilen vekaletnamenin, arsa üzerinde her türlü inşaatı yapma yetkisini de içerdiği,Kurum müfettiş raporunda ...’ın işveren,...’in ise işveren vekili olduğu belirtilmiş ise de, ... İle ... arasında inşaatın yapılması dışında herhangi bir ilişkinin bulunmadığı ve ...’in anılan şirketin hissedarı ve yetkilisi olduğunun ticaret sicil kayıtlarıyla sabit bulunmasına ve kazaya konu inşaatın da davalı şirket tarafından yapıldığının tereddütsüz olmasına göre, ... hakkında verilen red kararı isabetlidir.
    Ne var ki, davalı şirketin işveren olarak kabul edilmesi ve teselsül talebinin bulunmaması karşısında, davalı işveren şirket için belirlenen %80 kusurun, dava dışı işveren vekili ve diğer ortaklara dağıtılmakla şirket tüzel kişiliğine yönelik atfı kabil bir kusur oranının kalmamasına göre, bu şekliyle işveren şirketin %80 kusur oranına göre sorumluluğuna hükmedilmiş olması isabetsiz bulunmuştur. Davalı şirket, işveren olarak kabul edildiğine göre bu sıfatla bizzat ona izafe edilebilecek kusur oranı belirlenip bu çerçevede karar verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda belirlenecek yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak kusur raporunda, dava dışı ortaklar yönünden kazaya ne ölçüde dahil oldukları hususu da değerlendirilip şahsi kusurlarının varlığı halinde somut olarak gerekçelendirilmek suretiyle dava dışı kişilerin kusur oranları belirlenmeli, ayrıca asıl ve büyük oranda sorumluluğun şirket tüzel kişiliğine ait olacağı gözetilmeli,buna göre kusur oran ve aidiyeti belirlenerek bir hüküm kurulmalıdır.
    O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Ltd. Şti."ne İadesine, 20.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi