Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/27858 Esas 2010/31722 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/27858
Karar No: 2010/31722
Karar Tarihi: 28.12.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/27858 Esas 2010/31722 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/27858 E.  ,  2010/31722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/07/2010
    NUMARASI : 2010/728-2010/950

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvurusu takip dayanağı ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı nedeni ila takibin iptali talebine ilişkindir. Bu husutaki şikayet İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Somut olayda borçluya takiple ilgili olarak gönderilen icra emri 10.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, İcra Mahkemesine şikayet 23.07.2010 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda şikayet yasal 7 günlük süreden sonradır.
    Ancak, HUMK.nun 62. ve 68., Avukatlık Kanununun 41. ve 7201 Sayılı tebligat Kanununun 11.maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda takip dayanağı ilamda borçlunun vekil tarafından temsil edildiği anlaşıldığından icra emrinin vekiline tebliği gerekirken doğrudan borçlu asile tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan icra emrinin iptali gerekir ise de borçlu vekili esasa ilişkin şikayetini de bildirdiğinden icra emrinin iptalini istemesinde hukuki yararı yoktur. Bu durumda, şikayet süresinde kabul edilmelidir.
    HUMK’nun 443/4. maddesi gereğince “…… aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe  icra olunamaz”. Anılan maddede belirtilen hükümler, Medeni Kanunun “Kişiler Hukuku” ve “Aile Hukuku” kitaplarında yer alan konulara ilişkin tüm hükümler olmayıp, kişinin doğrudan şahsı ya da ailevi yapısı ile ilgili hukuki durumunda değişiklik yaratan ilamlar ile bu ilamların fer’i (eki) niteliğindeki hükümlerdir. (Örneğin ad, soyad, yaş tashihi, velayetin nez’i, babalık davası, nesep tashihi, boşanma ve bunun fer’i niteliğindeki hükümler gibi…)
    Somut olayda takibin dayanağı olan ilam, Medeni Kanunun 227 ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olup, bu nevi ilamlar konu olarak anılan kanunun “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de katkı payı alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür.
    O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.