Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9596
Karar No: 2020/1874

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9596 Esas 2020/1874 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/9596 E.  ,  2020/1874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Arazi kadastrosunda dava konusu taşınmazlar 165, 166, 168, 170, 172, 185 sayılı parseller olarak ve tarla vasıfları ile davalıların murisi ... adına tespit edilerek bu şekilde tapuya tescil edilmiş olup, yenileme (22/a) kadastrosu sonucu 185 nolu parsel 243 ada 2, 172 nolu parsel 243 ada 15, 170 nolu parsel, 243 ada 17, 168 nolu parsel 243 ada 19, 165 nolu parsel 243 ada 21 ve 166 nolu parsel, 243 ada 22 nolu parseller olarak ve sırasıyla yüz ölçümleri 980,50 m2, 984,47 m2, 1415,62 m2, 2349,42 m2, 600,69 m2, 630,60 m2 olarak değişmiştir.
    Davacı ... Yönetimi; Yakakent ilçesi, Yeşilköy köyünde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşmiş orman kadastro haritasına göre 165, 166, 168, 170, 172, 185 numaralı parsellerin orman sınırları içerisinde kalması nedeniyle davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre orman tahdidine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin iken, dava sırasında yapılan 2/B madde uygulaması nedeniyle 2/B madde uygulamasına itiraz ve tescil davasına dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında kesinleşen 766 sayılı Kanuna göre yapılan genel arazi kadastrosu çalışmaları, 2012 yılında kesinleşen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması ve 1976 yılında yapılıp 03/12/1980 tarihinde ilan edilerek, ilan süresi sonunda 03/11/1981 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu bulunmaktadır. 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanuna göre 2/B çalışmaları 16/10/2015 tarihinde ilan edilerek, 16/11/2015 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dosya kapsamından çekişmeli taşınmazların 1972 yılında yapılan arazi kadastrosunda davalıların murisi ... adına tespit edildiği, 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içerisine alındığı, dava tarihinden sonra 16/10/2015 tarihinde ilan edilerek 16/11/2015 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır.
    Temyize konu davanın devamı sırasında yapılan bir 2/B uygulaması söz konusu olup, dava 2/B madde uygulmasına itiraz davasına dönüşmüştür. 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gereğince uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Bilindiği üzere görev, kamu düzenine ilişkin olduğu gibi 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olup mahkemece, davanın her aşamasında istek olmaksızın kendiliğinden gözetilmelidir.
    6100 sayılı HMK"nın 165. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmü yer almaktadır.
    O halde, mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, itiraz davasının HMK"nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/06/2020 günü oy çokluğu ile karar verildi.
    Dava konusu taşınmazlar 165, 166, 168, 170, 172, 185 sayılı parseller tarla niteliği ile davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiş, yenileme (22/a) kadastrosu sonucu 185 nolu parsel 243 ada 2, 172 nolu parsel 243 ada 15, 170 nolu parsel, 243 ada 17, 168 nolu parsel 243 ada 19, 165 nolu parsel 243 ada 21 ve 166 nolu parsel, 243 ada 22 nolu parseller olarak ve sırasıyla yüz ölçümleri 980,50 m2, 984,47 m2, 1415,62 m2, 2349,42 m2, 600,69 m2, 630,60 m2 olarak değişmiştir.
    Davacı ... Yönetimi; ... ilçesi, ... köyünde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşmiş orman kadastro haritasına göre 165, 166, 168, 170, 172, 185 numaralı parsellerin orman sınırları içerisinde kalması nedeniyle davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava orman tahdidine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Yenileme çalışmaları 18.10.2012 tarihinde, dava sırasında yapılan 2/B çalışmaları ise 16.11.2015 tarihinde kesinleşmiş olup bu kesinleşme davacı ... Yönetimi ile davalı gerçek kişileri bağlayacak olup işbu dosyadaki mülkiyete ilişkin uyuşmazlığın çözümünde kesinleşen yenileme sınırı ve 2/B sınırı dikkate alınmalıdır. Orman Yönetiminin 17.11.2015 tarihli yazısı ile 2/B işlemlerine karşı kadastro mahkemesinde dava olmadığından “2/B çalışmalarının
    16.11.2015 tarihinde kesinleştiği” bildirilmiştir. Bu nedenle işbu davanın 2/B ye itiraza dönüştüğünün kabulü mümkün değildir. Mahkemece yenileme kadastrosu sonucu düzenlenen tutanak örnekleri ile yenileme haritası getirtilmemiş, keşifte uygulanmamış, çekişmeli taşınmazların tesis kadastrosundaki ve yenilemedeki konumları ile yenileme sonucu belirlenen orman tahdit hattına göre konumları ve 2/B haritasına göre konumları belirlenmeden hüküm kurulmuş olup eksik inceleme sonucu ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle verilen karar isabetli değildir. Bu nedenlerle orman tahdit haritası ve tüm çalışma belgeleri, yenileme sonucu oluşan orman tahdit haritası, genel arazi kadastrosuna ait pafta, kesinleşen 2/B haritası getirtilerek uygulanmak suretiyle çekişmeli taşınmazların tahdit içinde kalan bölümüne yönelik davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile bu bölümlerin orman olarak tesciline, çekişmeli taşınmazların 2/B alanında kalan bölümlerine yönelik Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile değişik gerekçe ile bozma kanaatindeyim.
    Bu nedenlerle sayın çoğunluğun “Temyize konu davanın devamı sırasında yapılan bir 2/B uygulaması söz konusu olup, dava 2/B madde uygulamasına itiraz davasına dönüşmüştür. 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gereğince uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Bilindiği üzere görev, kamu düzenine ilişkin olduğu gibi 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olup mahkemece, davanın her aşamasında istek olmaksızın kendiliğinden gözetilmelidir. 6100 sayılı HMK"nın 165. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmü yer almaktadır. O halde, mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, itiraz davasının HMK"nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” şeklindeki bozma gerekçesine katılmıyorum. 16.06.2020



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi