11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6455 Karar No: 2019/4740 Karar Tarihi: 15.05.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6455 Esas 2019/4740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla karşı karşıya kalan şüphelinin beraatine karar verdi. Davada katılma talep eden şikayetçi kuruma davaya katılma hakkı tanınmadığı halde, kanun yolları açık olduğundan hüküm ONANDI. 5271 sayılı CMK'nın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesi ve fıkrası gereği, mahkeme kararlarına karşı karar almamış, reddetmemiş veya suçtan zarar görenler için kanun yolları açıktır. Temyiz dilekçesi vermekle katılma iradesi açıkça ortaya konulduğundan, şikayetçi kurumun davaya katılımının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Söz konusu kanunun 237/2. maddesi gereği, şikayetçi kurumun vekilinin katılan vekili olarak kabul edildiği belirtildi. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesi ve fıkrası, 237/2. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/6455 E. , 2019/4740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçi kuruma duruşma gününün usulen bildirilip, davaya katılma iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeyerek katılma konusunda bir karar verilmemişse de; 5271 sayılı CMK’nın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. madde ve fıkrasındaki “Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü ve temyiz dilekçesi verilmekle katılma iradesinin açıkça ortaya konulması karşısında; suçtan zarar gören olması nedeniyle şikayetçi kurumun, aynı Kanun"un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğunun saptandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 15.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.