5. Ceza Dairesi 2016/863 E. , 2018/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma, 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
İncelemenin her iki suçtan verilen hükümlere yönelik katılan kurum vekilinin, sadece 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükme yönelik ise müşteki EPDK vekilinin temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA,
Karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-)Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan müşteki EPDK vekilinin bu suç yönünden temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-)Edimin ifasına fesat karıştırma ve 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a- Sanık hakkında 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçundan da kamu davası açıldığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için adı geçen kurumun duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, iddianamenin ve duruşma gününün tebliğ edilmemesi suretiyle CMK"nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılarak davaya katılma hakkının kısıtlanması,
b- 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun ek 5. maddesinde kaçakçılığın özel bir türü olarak petrol kaçakçılığı suçu düzenlenmiş, anılan Yasanın ek 3. maddesinde ise kaçak petrole ilişkin olarak bu Kanunda yer almayan hususlarda, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununda davaya bakmakla görevli mahkemelerin belirlenmemesi ve yapılan atıf nedeniyle, bu davalara bakacak mahkemelerin görevleri ile ilgili olarak Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki düzenlemenin uygulanması gerekmektedir.
Suç ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17. maddesinin 2. fıkrasında "Bu kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. Ancak bu suçlarla bağlantılı olarak resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir." hükmü bulunmaktadır.
Bu kurala göre kaçakçılık davalarının uzman mahkemelerde görülmesinin amaçlandığı açıktır.
Nitekim 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17/2. maddesi uyarınca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 24.07.2007 gün ve 346 sayılı kararı ile; kaçakçılık suçlarına, "yargılama yapacak yerde birden fazla asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri varsa 1 numaralı asliye ceza veya ağır ceza mahkemelerinin bakmasını..." kararlaştırmıştır.
Ayrıca Kaçakçılık suçlarına ilişkin davalara ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-85 Esas, 2007/109 sayılı kararında belirtildiği gibi 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17. maddesindeki gibi özel bir düzenleme bulunmayan hallerde aralarında bağlantı bulunsa dahi, ihtisas mahkemelerince yargılanması amaçlanan suçlar ile diğer suçların yargılamalarının birleştirilemeyeceği, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun ek 5. maddesine uygun olan eylem nedeniyle açılan kamu davasına bakma görevinin 1 nolu Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bu suç yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden duruşmaya devamla edimin ifasına fesat karıştırma ve 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından birlikte yargılama yapılarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve müşteki kurumlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.