Esas No: 2017/975
Karar No: 2021/3867
Karar Tarihi: 05.10.2021
Danıştay 7. Daire 2017/975 Esas 2021/3867 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/975
Karar No : 2021/3867
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Emniyet Birimlerince yapılan aramada sürücüsü olduğu tırın dorsesindeki mührün açılması suretiyle yurtdışı menşeli sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası kapsamında takdir komisyonu kararına istinaden 2015 yılının Mart dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının dava konusu edilmemek suretiyle kesinleşmesi üzerine gecikme faizi ile birlikte tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin bu alacaklara ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararıyla; olayda, yapılandırma talebinin dava konusu ödeme emri içeriği ile ilgili olmadığı ve herhangi bir başvuru yapılmadığından, işin esasına ilişkin olarak yapılan incelemede; davacı adına düzenlenen ihbarnamenin "… mahallesi, … caddesi, K. no:…, D. no:… …" adresinde, "kardeşi …" imzası ile 24/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu ödeme emrinin ise 7 Kasım mahallesinin üstünün çizilerek … mahallesi olarak düzeltilmek suretiyle, "... mahallesi, … caddesi, K. No:…, D.no:… …" adresinde "kardeşi …" imzası ile 27/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan adres araştırmasında ve davacı tarafından avukata verilen vekaletnamenin adres bilgisinde, davacının, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste bulunduğu ve her iki adresin aynı olduğu, ihbarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmek ve dava konusu edilmemek suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından, kesinleşen kamu alacağı için düzenlenen ödeme emrinin dava konusu edilen kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhbarnamenin Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, bu nedenle kesinleşmiş bir kamu alacağından bahsedilemeyeceği, ihbarnamenin birlikte ikamet etmeyen kardeşe tebliğ edildiği, kendisinin aynı binada farklı bir dairede ikamet ettiği, ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği, kaçak sigaralar ile bir ilgisinin bulunmadığı ileri sürülerek tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde; re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, 34. maddesinde; ikmalen ve re'sen tarh edilen vergiler "İhbarname" ile ilgililere tebliğ olunacağı, 93. maddesinde; tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceğinin belirtildiği, 101. maddesinde; bilinen adreslerin sayıldığı, olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 102. maddesinde, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı, aynı maddenin son fıkrasında da, adreste bulunamama halininin, komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunarak merciine iade olunacağı, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonunda yeniden tebliğe çıkarılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davaya konu vergi ve ferilerine ilişkin ihbarnamenin, 21/04/2016 tarihinde "kardeşi …" açıklaması ile davacının kardeşine tebliğ edildiği, tebliğ edilen kişinin davacı ile birlikte bu adreste ikamet ettiğine dair herhangi bir belirtmenin yapılmadığı, davacının kardeşinin aynı apartmanda başka dairede oturduğuna yönelik iddia ve Kanun'un tebliğe ilişkin yukarında belirtilen düzenlemeleri dikkate alındığında, ihbarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen kamu alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden, bir sonraki takip aşamasına geçilerek ödeme emrinin düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.