6. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3497 Karar No: 2018/6795
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/3497 Esas 2018/6795 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2018/3497 E. , 2018/6795 K.
"İçtihat Metni"
Silahlı gasp suçundan sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 64/1, 497/2, 55/3 ve 59/2. maddeleri uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2004 tarihli ve 2004/46 esas, 2004/136 sayılı kararının infazı sırasında, Cumhuriyet Savcılığınca 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu açısından değerlendirme yapılarak uyarlama kararı verilmesi talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-a-c-h, 150/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 06/06/2005 tarihli ve 2004/46 esas, 2004/136 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 02/10/2018 tarih ve 94660652-105-01-8513-2018 sayılı Kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2018 tarih ve KYB/2018/82168 sayılı ihbar yazısı ve infaz dosyası 17/10/2018 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi.
Anılan Yazıda;
(Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2005 tarihli kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/03/2012 tarihli ve 2011/6-386 esas, 2012/99 sayılı kararında belirtildiği üzere kanun yolu başvuru şeklinin gösterilmemesinin kesinleşmeye engel olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162 esas, 2005/173 sayılı ilâmına nazaran, lehe yasanın saptanıp uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, kanıt toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, evrak üzerinden karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’un 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2005 tarih, 2004/46 esas ve 2004/136 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.