Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6772
Karar No: 2021/12619
Karar Tarihi: 20.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/6772 Esas 2021/12619 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu davada, iş kazası nedeniyle zarar gören sigortalının rücuan tazminat talebi reddedilmiştir. İlk yargılama sonucunda davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilen karar bozulmuştur. Ancak bozma kararına uyulmamış ve davalı işverenin %100 kusurlu olduğu belirtilen yeni bir kusur raporu alınmıştır. Hükümde, ceza davasında sigortalının tali kusurlu olduğunun belirlendiği ve Kurum tarafından bağlanan gelirden doğan zarar için davanın reddedilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak Kurum tarafından rücu davası açılamayacağı iddiası yasalara aykırıdır. Mahkemece yeniden bir kusur raporu alınarak, sigortalının gerçek zararı hesaplanmalı ve davalı işverenin sorumluluğu belirlenmelidir.
Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır:
- İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun)
- Medeni Kanun (4721 sayılı Kanun)
- Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun)
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)
- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun)
10. Hukuk Dairesi         2021/6772 E.  ,  2021/12619 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2014/192-2020/169

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uyulan bozma ilamında “...Mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda, davaya konu iş kazasının işverenin %100 kusuru ile meydana geldiği belirtilmiş ise de; ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/438 Esas sayılı kararında, davaya konu kazanın meydana gelmesinde sigortalının da tali kusurlu olduğu esas alınarak karar verilmiş olup; Mahkemece, ceza davasının sonucu beklenerek, sigortalının kesinleşen kusurunun varlığı durumunda, buna ilişkin maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, kusur oran ve aidiyeti yeniden alınacak kusur raporu ile belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.... Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, öngörülen ilkeler gereğince uzman bilirkişi tarafından yöntemince rapor düzenlenerek sigortalının gerçek zararı hesaplanmalı, bu miktar gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile karşılaştırılıp davalının toplam kusur oranına göre davalı işverenin sorumluluğu belirlenmelidir...” şeklinde belirtilmiş olmasına rağmen bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen, somut olaya göre,kesinleşen ceza dosyasında sigortalının tali kusurlu olduğu yönünde belirlenen maddi olguya rağmen Mahkemece bozma sonrası alınan kusur raporunda davalı işverenin %100 kusurlu bulunmuş olması isabetsizdir.
    Öte yandan Mahkemece, 02.03.2011 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının olay tarihinde 67 yaşında olduğu, 65 yaşından büyük olan sigortalıların aktif çalışma döneminde olmayacağı için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirden doğan Kurum zararı için rücu davası açamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Buna göre Mahkemece, ceza davasında, sigortalının tali kusurlu olduğunun belirlendiği de göz önüne alınarak kusur oran ve aidiyeti yeniden alınacak kusur raporu ile belirlenmeli,alınacak hesap raporu ile de sigortalının gerçek zararı hesaplanmalı, bu miktar gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile karşılaştırılıp davalının toplam kusur oranına göre davalı işverenin sorumluluğu belirlenmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi