1. Ceza Dairesi 2019/1226 E. , 2019/3447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ÖLDÜRÜLEN : ...
KATILANLAR : .... , ..., ...
SUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanık ... hakkında mahkumiyet,
Sanık ... hakkında hakaret suçundan mahkumiyet, kasten yaralama suçundan beraat.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, katılan ... vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
Her ne kadar tebliğnamede hakaret suçu yönünden kurulan hükmün hataen katılan vekili yerine suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edildiği ve yine 2. maddenin a bendinde kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmünün yerine yazım yanlışı yapılarak hakaret suçu olarak belirtilmesi maddi hata olarak değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında maktul ...’a karşı hakaret suçundan doğrudan verilen adli para cezası, miktarı itibarıyla kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, katılan vekilinin vasıftan aleyhe temyizde bulunmadığı da gözetilerek, bu hükme yönelen temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nın maktul ...’a karşı eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve bozma nedeni saklı kalmak üzere derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında maktul ...’a karşı kasten yaralama fiilinden, elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik ../..
S/2
görülmediğinden, sanık ... müdafiinin sanık hakkında TCK’nin 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, maktulden katılan vekilinin beraat kararının hukuka aykırı olduğuna, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
1-Sanık ... hakkında maktul ...’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında maktül ...’a karşı eylemi yönünden kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ..."ın sanık ..."nın babası olduğu, olay günü akşamı işlettikleri büfede yanlarında tanık ... da olduğu halde alkol aldıkları sırada, yanlarına ... ın kayınbiraderi, .... nın ise dayısı olan maktul ..."ın alkollü bir vaziyette, yanında tanık ... ile birlikte geldiği, akabinde sanıklara sataşarak tartışmayı başlattığı, ..."in maktulü dışarı çıkardığı halde ağız dalaşının devam ettiği, ardından maktulün tekrar içeri girip kapıyı kapatarak gerçekleştirdiği ani saldırı üzerine Bayram"ın aldığı darbe ile sobanın üzerine düştüğü, dükkanda yangın çıktığı, akabinde maktulün yanında taşıdığı bıçakla .... ı beş yerinden akciğer harabiyeti ile hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaraladığı, bunun üzerine sanık ..."nın ise eline bıçağı alarak kaçmakta olan maktulün peşine düştüğü, takip sırasında kendisini görenlere maktulü öldüreceğini söylediği, bir süre devam eden takibin ardından sanığın kahvehane girişinde yakalayarak maktulün sağ bacağının kasığa yakın iç kısmına bıçakla kuvvetlice vurduğu, aldığı darbe ile büyük ana atardamarı tam kat kesilen ve yere yığılan maktulün, hastaneye dahi yetiştirilemeden öldüğü olayda,
a)Hedef alınan vücut bölgesi, darbenin şiddeti ve yaranın nitelikleri dikkate alındığında, eylem ve sözlerine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılan sanığın, "kasten öldürme” suçundan cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
b)1/4"ten 3/4"e kadar ceza indirimi öngören TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında, maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında, üst orandan indirim yapılması yerine, yazılı biçimde 3/5 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini, c)24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 26/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.