7. Hukuk Dairesi 2016/14968 E. , 2016/10898 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, müvekkilinin ... Hizmetleri İl Müdürlüğü bünyesinde vasıflı işçi olarak çalışırken 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kaldırılması ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki kanunla ... Köy Hizmetleri Müdürlüğünün....İl Özel İdaresi Müdürlüğüne devredilmesi nedeniyle ... İl Özel İdaresi Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiğini ve emekli olduğunu, müvekkilinin işbaşı yaptığı tarihte yürürlükte bulunan iş kanunu ve TİS uyarınca çalıştığı dönemlerde kendisine yıllık izin kullandırılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalması kaydıyla; 1999 yılına ait ödenmeyen yıllık izin ücreti olan 100,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının dosyasının 6360 sayılı Yasa ğereğince ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğinin müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan vekili, 6360 sayılı Yasa ğereğince İl Özel İdaresine ait bu dosyaların ... Büyükşehir Belediyesine devredilmediğini, husumetin belediyeye yöneltilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2015/15845 Esas ve 2015/17292 Karar sayılı ilamıyla, 6360 sayılı Yasadaki bu düzenlemelere binaen ... tarafından kurulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu"nun kararı ile kararda belirtilen listedeki davalar ile listede yazmasa dahi ... İl Özel İdaresi"nden emekli olan işçilere ait davaların ... Büyükşehir Belediyesine devredilmesi yönünde idari bir işlemin yapıldığının anlaşılmadığı, buna göre açılan davanın tüzel kişiliği sona ermiş olan ... İl Özel İdaresinin borcuna ilişkin olup, bu borcun 6360 sayılı Yasaya uygun olarak ... Valiliğince kurulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararı ile dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi"ne devredildiği ve husumetin ... Büyükşehir Belediyesine yöneltilmesi gerektiğinin açık olduğu, yapılacak işin, dava dilekçesinin gerçek hasım olan ... Büyükşehir Belediyesi"ne tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağladıktan sonra yargılamaya devam edilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı vekilinin ve davalı vekilinin dava dosyalarının davalı kuruma yeniden devredildiğini beyan etmeleri sebebi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.
Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut olayda 27.06.2012 tarih ve 8777 sayılı ve 29.11.2013 tarih ve gün 13949 sayılı izin kurulu kararlarında iş kanuna tabi olarak görev yapan personelin birikmiş senelik izinlerinin kullandırılması kararı alınmış, ancak bu kararların ekindeki listelerde davacının 1999 yılına ait birikmiş bir yıllık bir izni gözükmemektedir.
Ayrıca davacı 14.02.2014 tarihli İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığına verdiği emeklilik talebi dilekçesinde 2011, 2012, 2013 yıllarına ait yıllık iznini kullanmadığını belirterek bunlara ilişkin ücretini talep etmiştir. Ancak 1999 yılına ait izin alacağı talebinde bulunmamıştır.
Açıklanan hususlarda davacı gerekirse isticvap edilip, ücret kayıtları karşılaştırılarak, davacının 1999 yılına ilişkin iznini kullanıp kullanmadığı tereddüte yol açamayacak şekilde açıklığa kavuşturulmadan 1999 yılına ilişkin izin ücretine hak kazandığının kabulü ile sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 17/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.